Gelincik çiçekleri beklenmedik yerlerde, bir anda karşımıza çıkarak yüzümüzde tatlı bir tebessüm yaratan çiçeklerdir. Rüzgârda nazlı nazlı dalgalanan kan kırmızısı yapraklarıyla yarattığı narin çiçek imajıyla en çetin yaşam koşullarına sahip alanlarda ortaya çıkması bir tezat oluşturur. Bu güzel çiçeği daha yakından tanımak istiyorsanız, yazımızın devamında ihtiyaç duyabileceğiniz her bilgiyi bulabilirsiniz.
Yetiştiği Yerler
Gelincik çiçekleri nerede yetişir sorusunun cevabı oldukça geniş bir alanı kapsar. Genellikle kırlarda kendiliğinden yetişen bu çiçekler dünyanın ve ülkemizin birçok alanında bulunur. Gelincik çiçekleri Türkiye’de hemen hemen her bölgede kolaylıkla yetişebiliyor olsa da özellikle Akdeniz’de sıklıkla rastlanan çiçekler arasında yer alır. Antalya, Adana ve Amasya, gelincik çiçeğinin en yaygın yetişme alanlarıdır. Gelincik çiçeklerini nerede yetiştirip çoğaltabileceğinizi merak ediyorsanız; maalesef bu narin çiçekleri ev ortamında saksıda yetiştirmek mümkün değildir. Buna rağmen bahçecilikte faydalanılabilen çiçekler arasında yer alan gelincikleri bahçenize renk katmak için yetiştirebilir ve çoğaltabilirsiniz.
Kökeni
Gelincik çiçeğinin kökeni Güney Avrupa ve Asya’nın ılıman bölgelerine dayanır. Tarihte önemli başarılara imza atan Napolyon ve Cengiz Han gibi isimlerin zaferlerinden sonra açtığına inanılan gelincik çiçekleri Çanakkale Savaşı’ndan sonra da cephede görülmeye başlanınca özellikle bu yörede “kan çiçeği” olarak anılmaya başlamıştır.
Mitolojide Yeri
Gelincik çiçeğinin mitolojik hikayesi de diğer birçok çiçekte olduğu gibi Yunan Tanrılarına dayanır. Symrna yasak bir aşkın meyvesini içinde taşırken bir mür ağacına dönüşür ve kısa zaman içinde güzelliğiyle göz dolduran Adonis’i dünyaya getirir. Adonis, ormanda dolaştığı sırada Afrodit’in attığı bir ok sebebiyle yaralanır. Onu Afrodit iyileştirir ve ona ormanda nasıl güvenle yaşayabileceğine dair öğütler verir. Bu sırada Afrodit de Adonis’e aşık olur. Aradan pek uzun bir zaman geçmeden Adonis ormanda bir yaban domuzunun saldırısına uğrayarak can verir. Afrodit ise büyük aşkının yanı başında gözyaşı döker. Bu noktada hikaye iki farklı anlatıya bürünür. İlkinde Adonis’in kanının damladığı her yerde gelincik çiçekleri büyür. İkincisinde ise Adonis ölmeden önce beyaz çiçeklerin üzerine düşer ve bu beyaz çiçekler Adonis’in kanıyla ıslanınca kan kırmızı bir renge bürünür. Her iki anlatının da anlaştığı bir nokta varsa, o da Adonis’in güzelliğinin ve naifliğinin gelincik çiçeklerinde vücut bulduğudur.
Yüklenen Anlamlar
Gelincik çiçekleri birçok kültürde kendine yer bulabilmiş çiçekler arasında yer alır. Yas tutmayı, hüznü, savaşı ve barışı, zaferleri, huzurlu uykuları, rüyaları ve iyileşmeyi temsil eden gelincik çiçekleri aynı zamanda güzelliğin ve zarafetin de temsilcisi olarak bilinir. Gelincik çiçeği pek çok kültürde vatanseverlik ve şehitlik kavramlarıyla özdeşleştirilmiştir. Örneğin Birleşik Krallık’ta her yıl 11 Kasım günü gerçekleştirilen “Anma Günü” etkinliklerinin sembolü de gelincik çiçeğidir. Gelincik çiçeği kavuşamayan aşıkları ve vuslata ermeyen aşkları da temsil eder. Buna göre sevdiği kişiyle birlikte olamayan aşıklar, gelincik çiçekleri gibi ‘boynu bükük’ beklerler. Yaşadıkları üzüntü sebebiyle tıpkı gelincik çiçekleri gibi hassaslaşırlar.
Gelincik çiçeğinin bilimsel literatürdeki adı olan “Papaver”in kökeni Latince “süt” anlamına gelen “Pappa”ya dayanır. Bunun sebebi bitki koparıldığı ya da kesildiği zaman açığa çıkan yapışkan kıvamlı süttür. Gelincik çiçeğinin dilimizdeki adı Türk kültürünün önemli birer simgesi olan gelin ve gelinlik kavramlarından gelir. Eski Anadolu geleneklerinde gelinlikler kırmızı renklidir. Düğün zamanlarında kırmızı gelinlikleriyle nazlı nazlı salınan gelinler, güzellikleriyle göz doldururlar. Bu çiçeklerin kırmızı renkli yaprakları ve zarif görüntüleri sebebiyle kendilerine de “gelincik” denmiştir.
Gelincik Özellikleri
Yıllık bir bitki olan gelincik çiçeğinin özellikleri çiçeğin narin görüntüsüyle bağdaşabilecek niteliktedir. Boyları 25 ile 60 santimetre arasında değişen gelincikler bilinenin aksine sadece kırmızı renkte yapraklara sahip değildir. Doğada turuncu, sarı ve beyaz gelinciklere de rastlanabilir. Bu yaprakların tabanlarında gelincik çiçeğinin karakteristik özelliğini oluşturan siyah lekeler bulunur.
Dört taç yapraklı olan gelincik çiçeklerinin tohumları beyaz renkli bir süt barındırır. Bu tohumlar rüzgarla dört bir yana salınarak sonraki yıl uygun koşullar sağlandığında gelinciklerin yeniden ortaya çıkmasını sağlar. Gelincik çiçeğinin yaprakları sert ve tüylüdür. Zarif görüntüsüyle ilgi çeken gelincik çiçeğinin kokusu merak edilen konular arasında yer alır. Gelincik çiçekleri, kokusuz bir çiçek türüdür. Bu sebeple herhangi bir kokuları bulunmaz.
Çiçek Açma Dönemi
Gelincik çiçekleri bahar aylarının sonlarında açar. Mayıs ayı ile Ağustos ayı arasında rastlanabilen gelincik çiçekleri fazla sıcakta ve fazla soğukta yaşayamadıklarından dolayı hızla solar.
İdeal Toprak Özellikleri
Gelincik çiçeği için ideal toprak kesinlikle doğal toprak özelliklerine sahip olan topraklardır. Doğada kendi halinde bulunan ve birçok alanda yetişebilen gelincikler için özel bir toprak seçimine ihtiyaç yoktur.
Öte yandan süzek topraklar gelincik çiçekleri için ideal topraktır. Süzek topraklar, bir miktar kil içerek kumlu topraklara verilen addır. Bu tip topraklar gelinciklerin doğal yetişme ortamı olan tarla kenarı ve açık arazilere benzer özelliklerdedir. Gelincik çiçeğinin ekimi için ideal zaman mart ayından ekim ayına kadar olan süredir.
Çoğaltılması
Gelincik çiçeği tohum yoluyla çoğaltılabilir. Çiçek kurumaya başladığında iç kısımdaki kesede bulunan tohumlar da olgunlaşır. Kapsül formundaki tohum kesesinin rengi kahverengiye döndüğünde tohumların tam olarak olgunlaştığı anlaşılabilir. Gelinciğin üzerinden bu kapsülün alınmasıyla ve içinde bulunan tohumların toprağa ekilmesiyle gelincik çiçekleri çoğaltılabilir.
Tohumunun Çimlenmesi
Gelincik çiçeği yetiştirmek için öncelikle gelincik tohumu çimlendirmeniz önerilir. Çimlendirme için güneş alan bir ortam tercih edilmelidir. Gelincik tohumları ortalama 25 derecelik alanlarda, güneş alan ortamlarda, nemli ancak çok sulu olmayan topraklar içinde çimlendirilebilir. Gelincik tohumları 18 ile 24 gün arasında çimlenerek ekime hazır hale gelir. Gelincik tohumu ekmeden önce gelincik tohumlarının da, ekim yapılacak toprağın da hazırlanması oldukça önemlidir. Gelinciklerden elde edilen tohumlar, ekimden önce 24 saat boyunca oda sıcaklığındaki suda bekletilmelidir. Ekim yapılacak toprağın ise nemlendirilmesi, havalandırılması ve temizlenmesi gerekir.
Bahçede Gelincik Yetiştirmek
Gelincik çiçeğini bahçeye ekerken öncelikle ekim yapılacak alandaki toprak büyük taş ve otlardan arındırılmalıdır. Ardından toprak çapalanarak havalandırılmalıdır. Yüzeye çok uzak olmayan çukurlar açılmalıdır. Bu çukurların derinliği ortalama 1 santimetre olabilir. Her çukura 2 ya da 3 tohum bırakılabilir. Ekimin ardından verilecek olan can suyu, gelincik çiçekleri için oldukça önemlidir.
Yetişmesi İçin Sağlıklı Ortam
Gelincik çiçeğini bahçeye ekerken öncelikle ekim yapılacak alandaki toprak büyük taş ve otlardan arındırılmalıdır. Ardından toprak çapalanarak havalandırılmalıdır. Yüzeye çok uzak olmayan çukurlar açılmalıdır. Bu çukurların derinliği ortalama 1 santimetre olabilir. Her çukura 2 ya da 3 tohum bırakılabilir. Ekimin ardından verilecek olan can suyu, gelincik çiçekleri için oldukça önemlidir.
Gelincik Çiçeğinin Büyümesi İçin Sağlıklı Ortam Nasıl Olmalıdır?
Gelincik çiçeklerinin büyümesi için sağlıklı bir ortamda kesinlikle sert rüzgarlar olmamalıdır. Rüzgar, gelincik çiçeğinin narin gövdesini ve tülsü yapraklarını incitebilir. Sert rüzgarlar sebebiyle çiçek eğilebilir, kopabilir ya da çiçeğin yaprakları yırtılabilir.
Gelincik çiçekleri aşırı sıcaklardan da olumsuz etkilenir. Çiçekler büzüşebilir, kuruyabilir ve dökülebilir. Aynı durum soğuk havalar için de geçerlidir. Ilıman iklim özelliklerine sahip sakin alanlar; gelincik çiçeğinin büyümesi için sağlıklı ortamı oluşturacaktır.
Gelincik Bakımı
Gelincik çiçeği özgür bir çiçek olduğundan dolayı bakımı da kendisinin doğal yetişme ortamına uygun şekilde yapılmalıdır. Çiçeğin gövdesine ya da taç yapraklarına dokunulmamalıdır, aksi halde çiçek zarar görebilir. Gelincik çiçekleri aşırı sıcaktan ve soğuktan, sert rüzgarlardan korunmalıdır.
Çiçeğin gelişimi esnasında etrafında oluşan otların toplanması, çiçeğin daha güçlü büyümesine yardımcı olacaktır. Bu sebeple özellikle çimlenme esnasında çiçeğin ekildiği alanda bulunan diğer otların ve çimlerin temizlenmesi önerilir.
Sulanması
Gelincik çiçeğinin sulaması üstten sulama şeklinde yapılmamalıdır. Gelincik çiçekleri oldukça hassas olduğundan dolayı üstten sulama sırasında yaprakları zarar görebilir, kopabilir ya da yırtılabilir. Bu durumu engellemek ve çiçeklerin sağlıkla büyümesini sağlamak için sulamanın toprağa yakın alanlardan, taç yapraklarına zarar vermekten kaçınarak yapılması gerekir. Gelincik çiçeklerinde haftalık olarak sulama yapılması yeterli olacaktır. Fazla sulu olmayan nemli topraklar gelincikler için idealdir.
Işık İhtiyacı
Gelincik çiçeği güneşi seven ve dış ortamlarda yaşamaya elverişli bir bahar çiçeğidir, dolayısıyla güneş ışınlarından korunmasına gerek yoktur. Yaz aylarının son dönemlerinde dik şekilde gelen güneş ışınlarının doğrudan gelinciğe ulaşmaması için çiçeklere gölge sağlanması çiçeğin yanmasını engelleyecek bir önlem olabilir.
Gübrelenmesi
Gelincik çiçeği gübrelenmemelidir. Doğal koşullar altında kendiliğinden yetişebilen bu çiçeğe özel gübrelerin ve vitamin takviyelerinin uygulanması çiçeğe zarar verebilir.
İddia Edilen Faydaları
Gelincik çiçeğinin birçok faydası bulunmaktadır. Ağrı kesici özelliğiyle öne çıkan gelincikler uyku problemlerini düzenlemede de kullanılır. Balgam sökücü özelliği sayesinde bronşit ve öksürük gibi durumlarda da olumlu etkileri bulunan gelincik çiçekleri, kadınlarda adet düzenleyici olarak da kullanılır.
- Gelincik tohumlarında bulunan süt, bol miktarda antioksidan içerdiğinden dolayı cilt sağlığı konularında kullanılabilir. Bu süt, egzama üzerinde etkilidir. Gelincik çiçeği ve gelincik tohumları saç ve saç derisi sağlığı üzerinde de olumlu etkilere sahiptir.
- Vücut üzerinde oluşan kanamalı küçük kesiklerin üzerine gelincik yaprağı yerleştirilmesi durumunda kanama kesilir, aynı zamanda gelincik çiçeği mide ve bağırsak yaraları üzerinde de olumlu etkilere sahiptir.
- Uzmanlara göre gelincik çiçeğinin bilinçsiz şekilde kullanılması ciddi tehlikelere yol açabilir. Bu sebeple gelincik çiçeğini kullanmadan önce bir tıp doktoruna ya da uzman bir bitki bilimciye danışmayı ihmal etmeyin.
Kullanım Alanları
Gelincik çiçeğinin kullanım alanları oldukça geniştir. İlaç sektöründe etken madde olarak kullanılabilen gelincik çiçekleri geleneksel tıpta da kendilerine önemli bir yer bulmuştur. Gıda sektöründe de gelincik çiçeklerinden faydalanılır. Örneğin Türkiye’de özellikle Bozcaada’da gelincik şerbeti oldukça meşhurdur.