Ana Sayfa Blog

Zambak Çiçeği Bakımı ve Yetiştirilmesi Nasıl Yapılır?

0
Lilium candidum zambak çiçeği
Lilium candidum zambak çiçeği

Evlerde bakımını yaptığınız zambak çiçeği, (Zambakgiller) familyasına aittir. Zambak yani Lilium cinsi esasen 110 farklı türe sahiptir. Türkiye'de birkaç farklı yaygın türü vardır. Bu zambakların ortak bakımı vardır. Alakasız olarak birçok bitkiye zambak adı verilebilmektedir.

Zambakların büyük bir bölümü kuzey yarımküredeki şiddetli kış soğuğu olmayan bölgelere aittir. Doğal ortamlarında genel olarak dağlık ve çayırlık alanda yaşarlar. Birkaç türü de Güneydoğu Asya'da alt tropikal bölgelerde yaşar.

Zambak Çiçeğinin Özellikleri

Zambak çiçekleri soğanlı bitkilerdir. Soğanlar sarımsak dişlerine benzer şekilde ince dişlerin bütünüdür. Her bir dişte bir zambak çıkar. Bitkide gördüğünüz her bir yaprak aynı zamanda yeni bir diş oluşumunu gösterir.

Bazı zambak türleri ilkbahar aylarında bazı türleri ise sonbahar aylarında yaprak çıkarmaya başlarlar. Yaz aylarına doğru yapraklı uzun sap çıkaran zambaklar bu zambaklardan çiçek açar. Bir soğan bir de çiçek sapı çıkarırlar. Çiçekleri solduktan sonra birkaç haftanın ardından yaprakları ve kökleri kurur, soğanı ise uyku dönemine geçer. Uyanmaları ise sonbahar serinlerinde ya da kış aylarından sonra ilkbahar aylarında gerçekleşir.

Zambak türleri balkonlarda ve bahçelerde yaygın olarak süs bitkisi olarak kullanılır. Kesme çiçekçilikte de yaygın kullanılan bitkilerden biridir. Kısa saplı ve güzel görünümlü olan zambak çiçeği türleri saksıda hediyelik amacıyla da yaygın biçimde kullanılır.

Beyaz zambak çiçeği
Beyaz zambak çiçeği

Kokulu Zambak Çiçeği Çeşitleri

Zambak türlerinin büyük bir bölümü çok güzel kokulara sahiptir. Özellikle Lilium candidum ve Casa blanca oriental lily kokusuyla öne çıkan iki türdür.

Casa blanca oriental lily, saksıda yetiştirmeye uygun olan türlerden biridir. Son derece hoş kokusu vardır ve boyu 1 metreyi aşabilir. Çiçekleri beyaz renktedir.

Ak zambak ya da mis zambağı olarak bilinen tür ise lilium candidum'dur. Beyaz zambak çiçeği olarak da adlandırılan bu türün soğanını çok derine gömmemek gerekir. Zambak soğanının uç kısmının 3 santim toprağın altında kalması yeterlidir. Kış aylarını yapraklı olarak geçirir.

Birçok zambak türü hafif asitli toprağı sever ancak mis zambağı için pH derecesi nötr ya da hafif alkalinli olmalıdır. Susuzluğa oldukça dayanıklı bir türdür. Bu türün anavatanı Anadolu ve Balkan topraklarıdır. Boyu iyi bir bakımla bir metreyi dahi aşabilir.

Bunların yanı sıra düz renkli, çilli, alacalı ve her renkten birçok farklı zambak türü vardır. Zambak türüne göre çiçeğin rengi ve boyutu değişir. 25 santimden 2 metreye kadar farklı zambak çeşitleri vardır.

Siyah Zambak Çiçeği – Landini Lily

Zambak çiçeğinin rengi koyu kızıl kestane rengindedir. Sabah saatlerinde ve akşama doğru siyah bir görünüme sahip olur. Bunun yanı sıra çok bulutlu havalarda da ışık az olduğu için siyah renkte görünür. Siyah zambak çiçeğinin boyu yaklaşık bir metredir.

Mor zambak çiçeği
Mor zambak çiçeği

Zambak Çiçeği Bakımı

Bahçenizde ya da saksıda zambak yetiştirmeniz mümkündür. Bununla birlikte saksıda bakımına özen göstermeniz gerekir. Saksıda yetiştirilen zambakları daima açık havada tutmanız gerekir. Bunun yanı sıra günde en azından 4 saat boyunca doğrudan güneş ışığı alması gerekir. Zambak yetiştirmek çok zor değilse de bakımına dikkat etmeniz gerekir. Özellikle saksıda bakımını görece olarak zordur.

Saksıda Satılan Zambak Çiçeği

Zambak çiçeğini hemen hemen tüm çiçeklerde rahatlıkla bulabilirsiniz. Genel olarak seralarda çiçeklenmesi için gerekli şartlar oluşturulup, kışın dahi saksıda satılabilmektedir. Buna karşın zambak çiçeği esasen bir ev bitkisi değildir. İç mekânda bu çiçeği yetiştirmek pek mümkün değildir. Bununla birlikte kış aylarında birden bire dışarıya koymak da bitkinin yaşamasını imkânsız kılar. Bu bitkiyi kış aylarında satın almamanız en iyisidir. Kış aylarında özellikle soğuk bir iklimde yaşıyorsanız, yaşatmanız mümkün değildir.

Balkonlarda yetiştirmek için zambak çiçeği satın alabilirsiniz. Ancak yine de kış aylarında almamalısınız. Seraya alışan çiçekli zambakları aniden soğuk havaya çıkarırsanız, çiçekleri hemen bozulacaktır. Yapraklara bir süre boyunca hiçbir şey olmayacaktır. Bunun yanı sıra ani biçimde toprak soğuması sonucunda soğanda da çürüme başlayacaktır.

Zambak Çiçeği Dikimi

Zambak soğanları eline geçtiğinde hiç bekletmeden dikmeniz gerekir. Bu soğanları açıkta bıraktığınızda her geçen gün daha fazla zarar görür ve sonunda ölürler. Genel olarak zambak soğanı dikmek için sonbahar ayları tercih etmek gerekir. Sonbahar aylarında taze ve sağlıklı soğanlar satın alarak hemen dikebilirsiniz.

Saksıda zambak çiçeği bakımında önemli noktalardan biri toprağının her yıl yenilenmesi gerekliliğidir. Toprak seçmeseler de aşırı kireçli, asitli ve ağır killi topraklar uygun değildir. Orta verimli bir bahçe toprağı seçmeniz yeterli olacaktır.

Farklı zambak çeşitlerini aynı toprağa ekmemek gerekir. Bu bitki türlerinin bazıları kendisine zararlı olması da çeşitli virüsler taşır. Bu virüsler toprak yoluyla diğer bitkilere geçerek onları öldürebilir. Soğanları ekerken, gübresiz toprak tercih etmeniz gerekir. Eğer toprağınız süzek değilse buna kuvars kumu ya da ponza taşı ekleyerek süzekliği artırabilirsiniz.

Zambak Çiçeği Dikiminde Derinlik ve Mesafe

Bahçenize zambak dikerken, türüne ve soğanın büyüklüğüne dikkat etmeniz gerekir. Bu anlamda ortalama 40 santim uzunlukta yanları olan bir üçgen düşünün ve soğanları üçgenin köşelerine dikin. Üçerli grup halinde dikmeniz daha yararlı olacaktır.

Derinlik açısından ise türlere göre değişiklik olacaktır. Yukarıda anlattığımız kokulu zambak çeşitlerini iki, üç misli daha fazla derinliğe dikmeniz gerekir. Kaplan zambaklarını ilkbahar aylarının başında 15-20 santim derine gömmeniz gerekir. Soğan ekimi yaptıktan sonra sulamaya dikkat etmelisiniz. Hemen bolca sulama yapmamalısınız. Zambak çiçeği yapraklarını çıkarması zaman zaman uzun sürer. Bu nedenle soğanın yanına işaret çubuğu koymanız faydalı olacaktır. Bu sayede soğanın nerede olduğunu unutmazsınız.

Lilium bulbiferum türü zambak çiçeği
Lilium bulbiferum türü zambak çiçeği

İlkbahar Aylarında Zambak Çiçeği Bakımı

İlkbahar mevsiminin başında bahçeye ekeceğiniz zakkum çiçeğinin çevresini çapalamalı ve üst yüzeyine mümkünse doğal gübre karıştırmalısınız.

Zambak çiçeği sulama işleminde en çok dikkat etmeniz gereken ise bol miktarda su kullanmanız gerekliliğidir. Bu sayede su derinlerdeki bütün köklere erişebilecektir. Sulama işlemi için toprağın kurumasını beklemelisiniz. Ancak tamamen kupkuru hale gelmemelidir. Toprağın kuruduğunu gördüğünüzde bol miktarda su verebilirsiniz.

Çiçek Açma Döneminde

Zambak çiçeği açmaya başladığı zaman ve çiçekleri solduğunda gübre şerbeti ya da organik sıvı besin takviyesi kullanmanız çok iyi olacaktır.

Saksıda bakım yapıyorsanız tohum oluşturmasına fırsat vermeden koparmanız gerekir. Çiçek saplarını ise hiçbir şartta kesmemelisiniz. Zakkum çiçeği saplarını kesmeniz gelecek yıl çiçek vermemesine neden olacaktır.

Vazo için çiçek kesmek istiyorsanız, kestiğiniz sapı çok uzun tutmamaya çalışmalısınız. Bitkinin yaprakları yeşil ve sağlıklı olduğu sürece bakıma devam etmelisiniz. Temmuz ortasında bitkiniz hala sağlıklı görünüyorlarsa, sulamayı bırakın. Bu dönemde yaprakların kurumasına izin vermelisiniz.

Sonbaharda Zambak Çiçeği Bakımı

Yaz aylarında yaprakları kuruduğu zaman, toprak tamamen kupkuru olduğunda sulama yapmalısınız. Bu aşamada çok fazla sulama yapmaya gerek yoktur. Soğanları ise sökmemelisiniz. Sonbahar mevsiminin başlarında, eylül ortası gibi soğanları sökmelisiniz.

Soğanları büyük ve küçüklü olarak ayırmalısınız. Çiçek açacak kadar güçlü olanları en iyi yerlere dikmeye çalışmalısınız. Diğerlerini ise iyi gelişecekleri ise bir konuma dikmeniz yeterlidir. Bu soğanlar sonraki yıllarda çiçek açmaya devam edecektir. Yavruların bakımını da yetişkinlerde olduğu gibi yapmalısınız.

Lilium canadense türü zambak çiçeği
Lilium canadense türü zambak çiçeği

Saksıda Zambak Çiçeği Bakımı

Kaplan zambakları, subtropikal zambaklar ve hibrit birçok zambak çiçeği hem kısa boyludur hem de çok güzel çiçek açarlar. Aynı zamanda dayanıklı ve kolay bakıma sahip olmaları nedeniyle saksıda yetiştirme açısından oldukça uygun bitkilerdir. İlkbahar aylarında zambak çiçeği soğanını yapı marketlerde dahi rahatlıkla bulabilirsiniz. Saksıda bakımı için soğanların ekimi ilkbahar aylarında yapılmalıdır.

Saksı seçimi yaparken yeterince büyük bir çeşit toplamanız gerekir. Mini saksılarda bu bitkiyi yetiştirmek pek mümkün değildir. Eğer çiçekçiden minik bir saksı içerisinde zambak çiçeği alırsanız, köklere zarar vermeden hemen çıkarmalı ve toprağını dağıtmadan daha büyük bir saksıya, yeni bir toprakla yetiştirmelisiniz.

Bu zambak çeşitleri sıcaklarda gelişim göstermeye başlar, sonbahar aylarında hava soğuduğu zaman ise kururlar. Bu dönemde saksıyı soğuk ancak yağışlardan etkilenmeyecekleri bir yere kaldırmalısınız. Ortamın tamamen kuru olması gerekir. Kış sonuna kadar soğanları bu ortamda bekletmelisiniz. Kış ayının sonunda ise yeni toprak ve saksı hazırlamalısınız. Eski saksıdan alarak soğanları yeni saksıya, yeni toprağıyla dikmelisiniz. Suladıktan sonra ise güneşli bir yere koyun.

Pembe zambak çiçeği
Pembe zambak çiçeği

Zambak Çiçeği Nasıl Çoğaltılır?

Zambak çiçeği çeşitlerini tohumla, yavru soğanlarla ya da dişlerinin ayrılmasıyla çoğaltmanız mümkündür. Soğanla ayırma ve dişleriyle çoğaltma en kolay ve başarı şansınızın olduğu yöntemdir. Çoğaltma yöntemi, zambağın türüne göre değişiklik gösterebilir.

Dişleriyle Zambak Çoğaltma

Zambak çiçeği soğanı, sarımsak gibi dişlere sahiptir. Diş ayırmayla zambak çiçeği çoğaltma her zaman yapılabilir. Bununla birlikte en iyi zaman çiçeklenmenin sonudur. Bu işlem türüne ve tekniğe göre değişiklik gösterebilir. Biraz karmaşık bir işlemdir.

Zambak çiçeğinin dibini dikkatli bir şekilde kazmalısınız. En dışarıdaki dişleri ‘dip bağlantısıyla' birlikte ayırmanız gerekir. Dip kısmında tutundukları dokuları almanız şart. Diş almada sayıyı çok abartmamalısınız yoksa zambağınız gelecek yıl için zayıf kalacaktır. Dişlerin uçlarını dışarıda kalacak şekilde yarı yarıda torf ve perlit karışımına dikmelisiniz. Diktiğiniz kasa ya da saksının üzerini şeffaf bir naylonla kapatmalı ve ortalama 20 derece olan, aydınlık bir ortamda bekletmelisiniz.

Zambak çiçeğinin soğanındaki her bir diş yeni bir yumrucuk ortaya çıkarır. Bunlar nohut kadar olduğunda ve köklendiğinde saksılara dikebilirsiniz. Bunun yerine buzdolabında bir ay kadar bekletebilir ve sonrasında da dikebilirsiniz. Buzdolabında beklemesi, büyümenin daha hızlı ve yaprakların daha gür olmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte çoğu zambak çiçeği çeşidinde buna gerek yoktur.

Nohut büyüklüğünde köklenen yavruları saksılara aldığınız zaman bol aydınlık ve 20 derece sıcaklıktaki bir yere almanız gerekir. Saksılarda yapraklanan yavruları daha sonra tek tek ayrı saksılara da alabilirsiniz.

Gelişmiş Yavruları Ayırarak Çoğaltma

Zambak çiçeklerini üç, dört yılda bir kez büyük yavrularından ayırmak faydalı olacaktır. Bunun için en iyi zaman sonbahar aylarıdır. Sonbahar aylarında iyi gelişmiş olan güçlü yavruları ayırmalı ve hiç bekletmeden ayrı yerlere dikmelisiniz.

Farklı renkleriyle zambak çiçeği
Farklı renkleriyle zambak çiçeği

Yaprak Diplerinde Gelişen Yavru Soğanlarla Çoğaltma

Kaplan zambağında ve kimi hibrit türlerde, gövdenin üzerindeki yaprakların dibinde küçük bazı yumrular görebilirsiniz. Hatta bu türde bit bitki kesme çiçek olarak size getirilmişse ve vazoda bekletirken bile yaprak diplerinde soğan oluşturabilir. Çiçekler solunca, bunları bekletirseniz soğan zamanla daha da büyüyecek ve güç kazanacaktır.

Yaprak diplerinde oluşan soğanları hemen almamalısınız. İyice olgunlaşmaları gerekir. Bazısı olduğu yerde köklenip yapraklanabilir. Bazıları ise toprağa düşerek hemen kök salmaya ve kendini toprağa gömmeye çalışır. Bu yavrular yapraklanmak için çok acele ederler. Bu sayede soğanları da bir an önce gelişir ve güçlenir. Zambak çiçeğini böyle çoğaltırsanız çiçek açma olgunluğuna gelmeleri iki ya da üç yılı bulacaktır.

Sap Dibindeki Yavrularla Çoğaltma

Bu çoğaltma işlemi her zambak türünde işe yaramıyor. Soğanları derine gömülmesi gereken türlerde sap diplerindeki yavruları çoğaltabilirsiniz.

Her yıl zambak çiçeği soğanının ucundan toprak yüzeyine kadar gövde-sap bölgesi gelişir. Zambak türüne ve bakımına göre büyüklükleriyle sayıları değişkenlik gösterir. Ana soğanda köklenme ne kadar güçlüyse sap dibi yavru oluşma ihtimali de o kadar artacaktır. Toprağın iyi biçimde süzek, havadar ve humuslu olması köklenmeyi destekleyen faktörlerdir.

Sap dibi soğanlarının görünümü de zambak çiçeği çeşidine göre değişecektir. Kimi türlerde gözle görülemeyecek kadar küçüktür kimisi ise ana soğan büyüklüğündedir. Bu soğanlar, ana soğan gibi dişlere sahiptir. Kök kaidesi ve uç kısmı ise hazırdır. Bunları çiçek açmasının ardından 6 ila 8 hafta sonrasında ayırabilirsiniz. Ayırdığınız yavruları bekletmeden hemen toprağa ekmelisiniz.

Aslanağzı Çiçeği (Antirrhinum majus) Bakımı

0
Aslanağzı çiçeği
Aslanağzı çiçeği

Aslanağzı çiçeği, (Sinirotugiller) familyasının bir üyesidir. Antirrhinum cinsine ait olan türlerin çiçekleri genellikle aynı yapıdadır. Dalları ve gelişimleri de birbirine benzediği için yaprak yapısına göre ayırt edilebilir.

Aslanağzı çiçeği botanik olarak Antirrhinum majus türüdür. Aslanağzı çiçeği melezleştirerek mevsimlik, bodur ve tohum vermeyen çeşitleri türetilmiştir. Yaz mevsiminde serin geçen yerlerin dışında, kullanıma uygun değildir. Yaz sıcaklarını sevmeyen bir bitkidir ve yaz aylarında genellikle ölürler.

Aslanağzı Çiçeğinin Özellikleri

Aslanağzı bitkisinin anavatanı, Akdeniz'in çevresinde bulunan tüm ülkelerdir. Bunun dışında da aslanağzı tohumu çevreye yayılarak ve doğal bitki örtüsüne karışmıştır. Dallarının çevresindeki yaprakları oldukça sıktır ve dalları dar yapılıdır. Bitkinin çiçekleri, sapının çevresinde dizilidir. Bitkinin altındaki çiçekler solarken, üstten yeni tomurcuklar çiçek açmaya başlar.

Alttaki çiçekler tohuma kaçarken, üstte yeni çiçekler açar. En altta olgunlaşıp kuruyan kapsül tohumları varken, en tepede ise yeni tomurcuklar ve çiçekler açar.

Aslanağzı Ne Zaman Çiçek Açar?

Aslanağzı genel olarak ilkbahar ortasında çiçek açmaya başlar. Yaz aylarında sıcaklar başladığı zaman bitki kötüleşir. Yaz sıcaklarında, mevsime bağlı olarak ölme ihtimali vardır. Bulunduğunuz iklime bağlı olarak çiçek açmaya yaz ortasına kadar devam edecektir. Daldaki çiçeklerin çoğu açtıktan sonra, en uçtaki çiçekleri açmasını beklemeden kesebilirsiniz. Bu durumda yeni dallar geliştirecek ve yeniden çiçek açacaktır.

Aslanağzı çiçeğinin gelişimi yaz aylarında sıcak dönemlerde durur. Sıcaklığın durumuna bağlı olarak genellikle ölürler. Aslanağzı çeşidine, bulunduğunuz iklime ve yaptığınız bakıma bağlı olarak yaz mevsiminin sonunda yeniden gelişirler. İklimin uygun olduğu yerlerde kış aylarında çiçek açmaya devam edecektir.

Kış Dayanıklılığı

Aslanağzı bitkisinin doğal çeşitleri oldukça uzun ömürlüdür. Bitki kışın ağır don olaylarına karşı dayanıklıdır. Eksi 35 dereceye kadar dayanıklı bir bitkidir. Kültivarlarının soğuğa dayanıklılığı ise farklılaşır. En dayanaksız kültivarı eksi 12 dereceye kadar yaşayabilir. Kimi hibritleri ağır don koşullarına dayanıyor olsa da kısa ömürlüdür. Çiçeklenmelerinin ardından ölürler.

Her ne kadar uzun ömürlü olsalar da yaşlandıkça yaşama dirençleri ve dayanıklılıkları azalır. Bu bitki vazolarda uzun süre boyunca dayandığı için kesme çiçekçilikte de kullanılır.

Farklı renkleriyle aslanağzı çiçekleri
Farklı renkleriyle aslanağzı çiçekleri

Aslanağzı Bitkisi Çeşitleri

Aslanağzı çiçeğinin yüzlerce farklı kültivarı ve hibriti bulunur. Bu bitki ortak özeliklerine göre çeşitlenir.

Uzun boylu aslanağzı bitkisinin boyu 60 santim ile 1 metre arasındadır. Bu çeşide sahipseniz bir değneğe bağlayarak devrilmemelerini sağlamalısınız.

Orta boy aslanağzı bitkisi ise 30 ila 60 santim arasındadır. Bu çeşidin ‘sonnet' isimli serisi ilkbahar aylarında erkenden çiçeklenir.

Bodur aslanağzı bitkisi 15 ila 30 santim arasındadır. Bu türler parklarda sıklıkla kullanılırlar. Çok çeşitli renkli çiçeklere sahiptir. Ayrıca yoğun biçimde çiçeklenirler.

Sarkıcı aslanağzı ise balkonlara asılan saksılar için uygun çeşitlerden biridir.

Aslanağzı Ne Zaman Ekilir?

Aslanağzı çiçeği, ılıman bölgelerde kış aylarında ekilebilir. Bunun yanı sıra sonbahar aylarının sonunda ise tohumlarını bahçenize serpebilirsiniz. Oldukça yavaş gelişen bir bitkidir.

Bu bitkiye evde bakmak istiyorsanız sıradan bir saksı kullanabilirsiniz. Tohumları, toprağın yüzeyine iyice bastırmalısınız. Tohumların çimlenmesi için bolca güneş ışığı gerekir. İç mekânda yetiştiriyorsanız, bitkinin bolca ışık alabileceği bir yere konumlandırmalısınız.

Aslanağzı çiçeğine yakından bakış
Aslanağzı çiçeğine yakından bakış

Bahçede Aslanağzı Çiçeği Nasıl Bakılır?

Aslanağzı çiçeği tam gölge yerlere uygun bir bitki değildir. Ne kadar güneşli ve aydınlık bir ortamda kalırsa o kadar iyi olacaktır.

Tohumdan yetiştirdiyseniz ya da fide aldıysanız, bahçeye 20 santim aralıklarla dikmeniz gerekir. Fideleriniz henüz daha küçükken, tepelerini kesmeniz birkaç farklı gövde oluşturmasına ve sonuç olarak daha fazla çiçek açmasına yardımcı olacaktır.

Toprak

Aslanağzı çiçeği suyu iyi süzdüren toprakları sever. Oldukça dayanıklı bir bitkidir. Tuğla duvarların çatlakları arasında dahi yetişebilirler. Bununla birlikte humuslu ve gübreli bir toprak hazırlarsanız çok daha iyi gelişecektir.

Güneş İhtiyacı

Aslanağzı çiçeğinin doğrudan güneş ışığından korumanız gerekir. Bu bitki genel olarak 15 ila 25 derece arasında gelişimine devam edecektir. Bunun üzerindeki sıcaklıklarda ise zarar görecektir. Bitkiniz sıcaklardan ölmese dahi çiçeklenmesi etkilenecektir. Yaz aylarının serin geçtiği iklimlerde doğrudan güneş ışığı faydalı olacaktır. Bununla birlikte gölge bir yerde de gelişim gösterecektir.

Sulama

Fideleri ilk olarak diktiğiniz zaman sık sık sulamanız gerekir. Eğer ektiğiniz toprak kumluysa her gün sulama faydalı olacaktır. Kök salmaya başlayıp, toprağı tamamen tuttuğunda, sulama düzenini değiştirmelisiniz. Bu dönemde sadece toprak yüzeyi kuruduğu zaman sulama yapmalısınız. Sulamanın hava sıcaklığına ve toprağın özelliğine göre değişmesi gerekir. Bitkinizin yaprakları sudan büzüşmediği sürece sulamaya gerek yoktur ancak fazla susuz bırakmamak en iyisidir.

Gübreleme

Aslanağzı çiçeğine bahçede bakarken gübreleme yapmanıza gerek yoktur. Bununla birlikte özellikle saksıda bakım yapıyorsanız iki, üç haftada bir kez sıvı gübre kullanabilirsiniz. Gübre vermek, çiçeklenme kalitesini artıracaktır.

Budama

Aslanağzı çiçeği ikliminizin için uygunsa uzun ömürlü olacaktır. Sıcak yerlerde yaz aylarının sonunda budama yapabilirsiniz. Serin iklimlerde ise çiçeklenmesi bitince dibe yakın yerlerden budama yapabilirsiniz. Bu sayede kökleri güçlendirebilirsiniz. Gelişim döneminde böylece daha sağlıklı yapraklar ortaya çıkacaktır.

Kışın don olayının yaşanmadığı yerlerde çiçeklenmeye devam eden türler için, çiçek sapının kalitesi düştüğü zaman, bu sapları dibe yakın yerden kesebilirsiniz. Kestiğinizde sapın üzerinde birkaç tane sağlıklı yaprak kalması gerekir. Bitkiye mevsimlik olarak bakıyorsanız ilkbahar aylarından yaz ortasına kadar benzer budama yapabilir ve daha fazla çiçeklenmeyi teşvik edebilirsiniz.

Mor aslanağzı çiçeği
Mor aslanağzı çiçeği

Aslanağzı Çiçeği Çoğaltma

Aslanağzı tohumunun çimlenmesi için bulunduğunuz iklimde serin geceler gerekir. İlkbahar aylarında ekim yapacaksanız, olabildiğinde erken davranmalısınız. Bunun yanı sıra yaz sonunda ve sonbahar başında da aslanağzı tohumu ekebilirsiniz. Hafif don olayları görülen yerlerde sonbahar başında tohumları ekebilirsiniz.

Aslanağzı tohumu ekerken ilk olarak diplerine yaprak çürüntüsü karışımı bulunan toprak yaymalısınız. Bu sayede soğuktan etkilenmeyecektir. Kış aylarında don görülen yerlerde tohumları ilkbahar başında ekmek gerekir.

Aslanağzı tohumunun çimlenmesi için toprağın yüzeyinin güneşte ısınması gerekir. Toprağa gömerseniz, çimlenme ihtimali çok düşecektir. Hazırladığınız toprağı da iyice sulamalısınız. Bunun üzerine tohumları serpmeli ve üzerini bol bol su fısfıslamalısınız.

Çelikle Çoğaltma

Çelikle çoğaltma işlemi için tercih edeceğiniz dalların ince ve körpe olması gerekir. Odunlaşmış olan dallarla çoğaltma işlemi zor olacaktır. Bu işlem için hem ilkbahar ortasını hem de yaz sonunu tercih edebilirsiniz. Eğer alacağınız çelikte çiçek tomurcukları varsa bunları kesmeniz gerekir.

Çelik aldığınızda kapalı şeffaf kutulara dikmeli ancak sulamamalısınız. Dikeceğiniz toprağın önceden yeterince nemli olması gerekir. Yaklaşık olarak üç hafta içinde çelikler köklenecektir. Sonrasında iki hafta boyunca, bitkiyi açıkta bırakmalı ve sık sık sulama yapmalısınız. Sonrasında ister saksıya isterseniz bahçede dikim yapabilirsiniz.

Çelikle ve tohumla üretebileceğiniz aslanağzı fideleri, bahçelere 20 santim aralıklarla dikmeniz gerekir.

Aslanağzı Çiçeği Hastalıkları ve Zararlıları

Aslanağzı çiçeğini bahçenize ekiyorsanız ve esinti yoksa sulamaları akşam saatinde yapmamalısınız. Yine bu durumda sulama periyodunuzu seyrek tutmalısınız. Yoksa mantar hastalıklarıyla sürekli uğraşmanız gerekir. Bu tip bahçelerde sulama yalnızca sabah ve öğle arasında, toprak tamamen kuruduğu zaman yapılmalıdır. Az güneşli ve serin aylarda yaprak biti sorunları da yaşayabilirsiniz.

Klivya (Clivia Miniata) Çiçeği Bakımı ve Yetiştirilmesi

0
Klivya çiçeği
Klivya çiçeği

Klivya çiçeği, (Amarillisgiler) familyasından olan Clivia cinsine bağlı bir türdür. Bu cinsin 6 farklı türü bulunmaktadır. Bahçede ve evde süs bitkisi olarak en çok Clivia miniata yetiştirilir.

Klivya çiçeğinin anavatanı Afrika kıtasının güneyindeki, Swaziland bölgesidir. Bu bölgedeki kıyı kesiminde bulunan ormanların, koyu gölge ağaç altlarında bulunur. Yaz aylarında bu bölgede çok sık yağmur yağar, kış aylarında ise kurak geçer. Bölgedeki ormanlarda bulunan ağaçlar kış aylarında yapraklarını dökmezler. Bu bölgede kış boyunca ısı sıfır derecinin altına düşmemektedir.

Klivya Çiçeği Özellikleri

Sıklıkla çiçekleri için yetiştirilen bu bitkinin yaprakları da oldukça dekoratiftir. Geniş, uzun ve oldukça parlak yaprakları vardır ve doğru bakım sonucunda 1 metreye kadar uzayabilir. Bu nedenle sırf yaprakları için bile yetiştirebilirsiniz.

familyasına ait olmasına rağmen soğanlı değildir. Çok fazla kök geliştirir ve kısa bir rizom sahibidir. Sulamayı derin yapmadığınız zaman kökler genellikle yüzeyde yoğunlaşır ve topraktan yararlanamazlar.

Doğal ortamında Clivia miniata
Doğal ortamında Clivia miniata

Klivya Çiçeği Kültivarları

Doğal klivya çiçeğinin rengi kırmızıya dönük parlak bir turuncudur. Bununla birlikte açık sarı, koyu turuncu gibi kültivarları da üretilmiştir. Açık sarı çiçeği olan kültivarında çiçek sapı pigmentsizdir. Kültivarların tohumlarından üretilen klivya çiçekleri farklı renklerde olabilir. Bunun yanı sıra yaprak güzelliği daha iyi olan bazı çeşitleri de üretilmiştir. Çiçeklerinin şekli itibariyle de farklı baz kültivarları bulunur. Çeşitler arası melezleştirme sayesinde tohumdan farklı kültivarlar elde etmek mümkündür.

Klivya Ne Zaman Çiçek Açar?

Klivya çiçeği genel olarak kış mevsiminin ikinci yarısından itibaren çiçek açmaya başlar. İlkbahar aylarının gelmesi ve gündüz süresinin uzamasıyla birlikte çiçeklenme yaşanacaktır. Çiçekler, bitkiden çıkan bir sapın ucundadır ve çok sayıdadır. Hava şartlarına bağlı olarak sulamayı ve bakımı ihmal etseniz dahi yılda iki, üç kez çiçek açabilirler.

Yılda birkaç defa çiçek açmasının temel nedeni, klivya çiçeğinin yaşlanmış olması ve koloni oluşturmasıdır. Kökten çoğaltmayla oluşan kolonide bulunan her bir bitki, yılın farklı zamanında çiçek açabilir. Bunun yanı sıra toplu olarak da çiçek açabilirler. Eğer klivya bitkiniz çiçek açmıyorsa sorun genellikle dinlendirmededir.

Klivya Çiçeği Bakımı

Yanlış bir toprak kullanmadığınız ve sulama konusunda aşırıya kaçmadığınız sürece klivya çiçeğinin bakımı son derece kolaydır. Özellikle bu bitkinin zararlısı pek yoktur. Türkiye gibi ülkelerde bu bitkiye bahçenizde bakıyorsanız, salyangoz dışında bir sıkıntı yaşama ihtimaliniz oldukça düşüktür.

Clivia miniata kış aylarında kuzey rüzgârlarından korunmalıdır. Sonbahar aylarında yavaş yavaş alışırsa eksi 6 dereceye kadar dayanacaktır.

Clivia miniata yaprakları
Clivia miniata yaprakları

Saksı

Klivya çiçeği çok uzun ve çok sayıda kalın kökler uzatır. Sürekli olarak bu kökler ortaya çıktığı için büyük saksıları tercih etmeniz gerekir. Bu kökler çok fazla olduğu için topraktan daha fazla faydalanırlar. Ancak küçük saksılarda kökler toprağın üstüne çıktığı için topraktan da faydalanamazlar. Bu nedenle büyük saksılar tercih edilmelidir.

Güneş İhtiyacı

Klivya çiçekleri, koyu gölge alanlara da uyumludur. Bununla birlikte saksıda bakım yapıyorsanız, koyu gölge bir alanda gelişim sağlıksız olacaktır. Bitkinin bulunduğu konumun bolca aydınlık alması daha iyi olacaktır.

Filtrelenmiş güneş ışığı bu bitki için idealdir. İç mekânda pencere kenarında perde tülünün arkasına yerleştirmeniz iyi olacaktır. Bu sayede hem fazla ısınmaz hem de yeterince ışık alır. Clivia miniata, doğrudan güneşe de alışabilir ancak öğle saatlerinde yakıcı güneşten korumak gerekir.

Toprak

Clivia miniata kökleri havadar ve rahat ortamı sever. Toprağınızın mutlaka humus katkılı olması gerekir. Eğer saksıda bu bitkiyi yetiştirmek istiyorsanız, humus katkılı torf toprağın yanı sıra ponza taşı ve iri taneli dere kumu kullanmanız faydalı olacaktır. Üç ölçü toprağa birer ölçü dere kumu ve ponza taşı karıştırmanız yeterli olacaktır. Ponza taşı ve dere kumu eklemeniz oldukça önemlidir. Hava almadığı ve süzek olmadığı zaman kökler kolayca çürüyebilir.

Saksıda klivya çiçeği
Saksıda klivya çiçeği

Sulama

Clivia miniata için sık sulama yapmamanız gerekir. Sıcak zamanlarda toprağınız ıslaklığını yitirdiği zaman sulama yapmalısınız. Yani toprak hafif nemli olduğunda sulama yapabilirsiniz. Sulamanın bol miktarda suyla yapılması gerekir. Saksının altından bolca su çıkıp gitmelidir. Soğuk dönemlerde ise toprak kupkuru kaldığında sulama yapmanız gerekir. Sulamanın yine bol suyla yapılması önemlidir.

Gübreleme

Bitkiye gelişim döneminde her beş sulamada bir besin verebilirsiniz. Bu besin için genel amaçlı bitki besinini tercih edebilirsiniz. Bu klivyanın daha güzel çiçekler açması için yeterli olacaktır.

Dinlenme

Kasım ayının sonundan ocak ayının sonuna kadar sulamanın seyrek biçimde tutulması gerekir. Bu dönemde toprak yalnızca iyice kuruduğu zaman sulama yapmak gerekir. Bununla birlikte yaprakların bozulacağı kadar susuz bırakmamalısınız. Dinlenme döneminde sulama yaparken, saksının altından az miktarda su çıkması yeterli olacaktır.

Dinlenme dönemlerinde klivya çiçeklerinin serin, aydınlık ve güneşli bir yerde bekletebiliyorsanız oldukça iyi olacaktır. Bu sayede dinlenme sonunda çiçek açma ihtimali artacaktır.

Budama

Clivia miniata çiçek salkımları solduğunda budama yapmanız gerekir. Solmuş olan çiçekleri kesmeniz bitkinin enerjisini yeni çiçeklere vermesini sağlayacaktır. Budamanın temiz ve hijyenik bir bıçak ve makaslarla yapılması gerekir. Kesici aletlerden mantar ve bakteri bulaşma ihtimali olduğu için budamadan önce sterilize etmelisiniz. Bitkiniz çok büyüdüğü zaman kapsamlı bir budama da yapabilirsiniz. Budama sırasında ise bitkinin üçte birinden fazlasına dokunmamalısınız. Kış uykusuna geçiş döneminde, kasım gibi budama yapabilirsiniz.

Çiçek açan clivia miniata
Çiçek açan clivia miniata

Klivya Çiçeği Çoğaltması

Klivya çiçeği hem tohumla hem de kökten ayırmayla çoğaltılabilir. Bu bitki zamanla bir sürü yavru da verir. Yavru vermesi kökle yaprak arası diplerden gerçekleşir. Yavruları ayırmamanız halinde koloni haline gelir ve toplu halde çiçek açarlar.

Klivya çiçeğinin dip yavruları üç, dört yapraklı olduklarında ve yeteri miktarda köklendiklerinde ise rizom aralarından kesebilir ve ayırabilirsiniz. Güçlü olan yavruları kesmenize gerek yoktur. Çekiştirdiğinizde koparak ayrılırlar.

Ayırma işlemini toprak değiştirirken yapın. Yeni toprağa ekerken, toprağın yeterince nemli olması gerekir. İlk üç gün boyunca sulama yapmamalısınız. Ortamın esintili olması, yeni fidanın gelişmesi açısından önemlidir.

Tohum ile Çoğaltma

Tohumla çoğaltma yapmak istiyorsanız, tohumlarınız olgunlaşıp kuruduğunda fazla bekletmeden dış kılıftan ayırmalı ve ekmelisiniz. Bir kabın içerisine küçük taneli ponza taşı doldurarak, iyice sulamalısınız. Tohumları ise üst yüzeye yarı yarıya gömülecek biçimde yerleştirmelisiniz. Üstünü ise suyla fısfıslamalısınız.

Kabın üzerine hava almayacak biçimde naylonla kapatmalısınız. Bu kabı güneş almayan, aydınlık ve 20 dereceden daha yüksek sıcaklıktaki bir yerde bekletmelisiniz. Haftada birkaç defa açıp sulama yapmaya devam etmeli ve bir saat kadar da havalandırmalısınız. Daha sonra tohumların üzerine su fısfıslayarak tekrar kapatmalısınız.

Klivya çiçeğinin tohumlarının çimlenmesi birkaç ayı bulabilir. Çimlenme için çok acele etmemelisiniz. Tohumlar çimlendiğinde ise en az iki yıl boyunca kalabileceğiniz, uygun toprakla doldurduğunuz saksılara alabilirsiniz. Birden fazla ekecekseniz, uygun bir kasaya 6 santim aralıkla dikebilirsiniz. Üzerini kapatmanıza artık gerek yoktur. Tohumdan klivya yetiştiriyorsanız, çiçek açacak kadar olgunlaşması için en az 4 yıla ihtiyaç vardır.

Plumeria Ağacı Bakımı ve Yetiştirilmesi

0
Frangipani flowers Close up beautiful Plumeria
Frangipani flowers Close up beautiful Plumeria

Frangipani ve lei çiçekleri olarak da anılan plumeria ağacı, son derece hoş kokulu çiçekler açar. Bu bitki tropikal bölgelerde yetişir. familyasının bir cinsi olan Plumeria, sekiz farklı türü sahiptir. Bu türlerin ise çok fazla kültivarı ve hibriti bulunur.

Anavatanı Meksika'dan Brezilya'ya kadar olan Orta Amerika civarıdır. Bu bitki ilkbahar aylarından itibaren çok çeşitli renklerde çiçekler açar. Doğal ortamında yağışlı mevsim ve aşırı kurak mevsim yaşayan plumeria ağacı için bu ortamın yaratılması gerekir. Bu bitki farklı türlere bağlı olarak daima yeşil kalabilmekte ya da yapraklarını dökebilmektedir.

Plumeria Ağacı Özellikleri

Doğal ortamlarında bu bitki çalı tipinde yetişir. Budama yaparak bu bitkiye ağaç formu vermek mümkündür. Plumeria ağacı, tropik iklimi olan yerlerde süs bitkisi olarak yaygın biçimde yetiştirilir. Birçok kültivarını Akdeniz ikliminde yetiştirmek mümkündür. Türüne bağlı olarak boyu 6 metreye kadar uzayabilir.

Amerika'nın keşfinin ardından Plumeria, tüm dünyaya yayılmıştır. Özellikle Budist ve Hindu tapınaklarında çok yoğun biçimde kullanılır. Bu nedenle bitkiye Hint mabet çiçeği de denmektedir. Bunun yanı sıra mübarek zakkum, fitne ağacı gibi isimleri de vardır. Hawai'de çok fazla yetiştirildiği için bu bölgeyle özdeşleştirilmiştir. Havaililer, misafir karşılarken kullandıkları çiçek kolyelerinde plumeriada yer alır.

Bu bitki aynı zamanda kesme çiçekçilikte de yaygın olarak kullanılır. Plumeria çiçeğinin çok güzel görünümlü, hoş kokulu ve dayanıklı olması nedeniyle ticari olarak da oldukça değerlidir.

Pembe plumeria çiçekleri
Pembe plumeria çiçekleri

Plumeria Çiçeği Çeşitleri

Plumeria ağacının 8 ana türü vardır. Bu türlerin yüzlerce farklı hibriti ve kültivarı bulunur. Bu türlerde ve hibrit çeşitlerde Obtusa ya da Rubra özellikleri ağır basar. Bu nedenle plumeria çiçeğini esasen iki ana grupta toplamak mümkündür.

Obtusa türünün özelliklerini taşıyan bitkilerin yaprakları daha parlaktır ancak çiçeklerinde renklilik azdır. Obtusa türünde çiçek rengi genellikle beyazdır fakat kokusu çok daha fazladır. Tropikal iklimlerde yaygın olarak yetiştirilen türlerden biridir.

Rubra türünün özelliklerini taşıyan plumerialar ise süs bitkisi olarak çokça tercih edilir. Yaprakları daha mattır ve çiçekleri ise çok daha çeşitli renklere sahiptir. Çiçekleri yine hoş kokulu olsa da obtusa kadar yoğun değildir. Akdeniz ikliminde ve yarı tropikal coğrafyalarda da rahatlıkla gelişebilir. Yaprakları genellikle malta eriğine benzer ancak daha büyüktür. Safkan türlerde yapraklar 50 santime kadar büyüyebilir.

Plumeria Çiçeği Bakımı

Plumeria ağacı esasen dış mekânlarda bakılan bitkilerden biridir. Bununla birlikte bazı çeşitleri iç mekânda da yetişebilir. Evlerde çiçek açmaları oldukça zordur. Tropik bir iklimde yaşamasanız dahi bu bitkiyi yetiştirebilirsiniz. Ancak bakım ihtiyaçlarını doğru şekilde uygulamanız gerekir.

Genelde bahçelerde süs çalısı ya da ağaç olarak yetiştirilen bu bitki, iyi drene toprağı sever. En az altı saat boyunca doğrudan güneş ışığı ister. Rüzgâra toleranslı olsa da soğuktan kötü etkilenirler. Bu bitki genellikle çok ciddi bakım istemez. Buna karşın bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir.

Beyaz plumeria çiçekleri ve ağacı
Beyaz plumeria çiçekleri ve ağacı

Saksı Seçimi

Evde plumeria ağacı bakmak istiyorsanız saksı seçimini de doğru yapmanız gerekir. Sıcak havaya uyumlu olan bu bitkinin köklerinin de serinde kalmasına gerek yoktur. Saksının büyüklüğü ise köklerin zor bir şekilde sığacağı kadar küçük olmalıdır. Şiddetli sıcak olmayan yerlerde özellikle daha iyi yetişir. Kökler sıcaklığı hissederse gelişim hızlanacaktır.

Işık

Plumeria ağacının en az 6 saat boyunca her gün direkt güneşe ihtiyacı vardır. Doğrudan güneş ışığını ne kadar uzun süre boyunca olursa, gelişimi için o kadar faydalıdır. Bununla birlikte yaz sıcakları şiddetli olan yerlerde 3-4 saat doğrudan güneş de yeterli olacaktır.

Toprak

Plumeria ağacı bakımında toprak seçimi oldukça önemlidir. Toprağın suyu çok iyi süzdürür olması gerekir. Eğer ağacı bahçenize dikecekseniz, toprağı 1 metre kazın ve buraya dere kumuyla ponza taşı karıştırın. Bu sayede toprağın süzekliği de artacaktır. Daha sonra bu karışımı çukura doldurun ve bitkinizi dikin.

Saksıda plumeria yetiştirmek istiyorsanız torf kullanabilirsiniz. Ancak torf toprağa ponza taşı ve iri taneli dere kumu karıştırmanız gerekir. Üç ölçü torf toprağa, bir ölçü ponza taşı ve bir ölçü dere kumu karıştırmanız saksıda bakım için yeterli olacaktır.

Sulama

Sulama da bazı riskli durumlar vardır. Serin dönemlerde bitkinizin toprağı tamamen kurumadıkça sulama yapmamalısınız. Toprağınız hafif nemliyken sulamak dahi riskli olacaktır. Yaz günlerinde ise hava çok sıcak olduğunda, toprak tamamen kuruduğunda sulama yapılmalıdır.

Eğer toprağınız çok hızlı biçimde kuruyorsa her gün sulamak gerekebilir. Bunun yanı sıra sulamaların, bol miktarda suyla yapılmalıdır. Kış aylarındaki soğuk havalarda ise hiç sulama yapmasanız dahi sorun olmayacaktır.

Plumeria ağacı susuzluğa son derece dayanıklıdır. Eğer bahçede bakım yapıyorsanız, kışın don tehlikesi olacaktır. Bu dönemde ikliminize bağlı olarak topraktan sökmeli ve serin bir odada saklayabilirsiniz. İlkbahar aylarında havalar ısınmaya başladığında yeniden bahçeye dikebilirsiniz. Birkaç ay boyunca bitkiniz susuz kalsa dahi dalları ya da kökleri zarar görmeyecektir. Bu durum şart değil ancak yapmanız faydalı olabilir.

Plumeria ağacı yaprakları
Plumeria ağacı yaprakları

Gübreleme

Ağacınızın gelişim zamanın iki, üç sulamada bir defa hafif dozaj bir besin vermek faydalı olacaktır. Bitki besinin NPK oranının eşit olması iyi olacaktır. Bunun yanı sıra yapraklar için yine düşük dozajlı bitki besini karıştırdığınız suyu sabah erken saatlerde yapraklara fısfıslayabilirsiniz.

Yaz aylarında hava çok sıcak oluyorsa, mevsimin başında bir kez potasyum oranı yüksek olan besin vermelisiniz. Bu besin bitkinin aşırı sıcak ve soğuktan korunmasını sağlayacaktır. Aynı besini yaz sonunda da bir kez tekrarlamak faydalı olacaktır.

Kış Bakımı

Kış aylarındaki soğuğa dayanıklılıkları türüne göre değişiklik gösterir. Rubra plumeria ağaçları sıfır dereceye kadar dayanıklıdır. Soğuklar uzun sürdüğünde yaprakları ve genç dalları ölmeye başlar. Eğer hava yeterince sıcaksa ve bitkiniz yapraklarını döküyorsa bunda endişe edecek bir şey yoktur. Plumeria ağacının yaprakları kış aylarında kültivar ve hibritlerine göre dökebilir.

Eğer kış aylarında soğuktan yapraklar zarar görürse bunlara dokunmamalısınız. Bu yapraklar zarar görse de bitkiyi korurlar. Eğer yapraklardaki zarar çok fazlaysa, yaprak sapına birkaç santim uzaktan kesim yapabilirsiniz. Kalan kısımlar ise kendiliğinden düşecektir. Plumeria ağacınızın dal uçlarında zarar varsa, zararın olmadığından yerden keskin bir bıçakla kesmelisiniz. Kesilen yerden çıkan özün fazlasını giderin ve toz kükürt sürün.

Dinlenme

Yaz aylarında sıcaklarda toprağı kuru kalırsa, gelişimini bırakıp dinlenmeye girecektir. Doğal ortamlarında bu bitki yılın kurak ve sıcak olduğu dönemlerde dinlenmeye geçer. Yaz aylarında düzenli bir şekilde sulama yapmanız önemlidir. Kış aylarında zaten gelişimi duracak ve birçok türü yapraklarını dökecektir.

Ağacın dinlenmeye çekilmesi için kış aylarında serin bir yerde ya da iklim uygunsa dışarıda sulamadan bırakmalısınız. Her yıl birkaç ay boyunca dinlenmesi, bitkinin enerji ve besinleri ana köklere ve gövdeye çekilmesini sağlar. Bu sayede sonraki gelişim döneminde plumeria ağacı,  sağlıklı bir gelişim sağlayarak, daha verimli bir şekilde çiçek verir.

Budama

Plumeria ağacında budamayı yılın her döneminde yapabilirsiniz. Eğer bitkinin yanlış yöne ya da fazla uzadığını düşünüyorsanız çekinmeden budama yapabilirsiniz. Budama sayesinde daha fazla dal verecektir. Bu bitkinin daha fazla çiçek vermesini sağlayacaktır. Budadığınız dalları atmadan, gazete kâğıdına sarın ve kuru bir alanda bekletin. Bitki aylarca ölmeyecektir, bu sayede gerektiği zaman yeni bitki üretebilirsiniz.

Bahçede plumeria ağacı
Bahçede plumeria ağacı

Plumeria Ağacı Çoğaltma

Plumeria ağacını hem tohum hem de çelik yöntemiyle çoğaltmanız mümkündür. Melez bitkilerde tohumla üretim yaptığınızda bitkinizle aynı özellikleri taşımayabilir. Bu nedenle çelikle üretmek daha iyi olacaktır.

Çelikle Çoğaltma

Plumeria ağacınızdan, 30 ila 50 santim uzunluğundaki bir dalı keserek almalısınız. Bu dalı havadar bir alanda, en az bir hafta bekletmelisiniz. Bu sayede kesik yer kuruyacaktır. Daha sonra dalınız için 20 santim boyutunda bir saksı seçmelisiniz. Yeni fidanınızın bir yıl boyunca bu saksıda kalacak.

Saksı için hazırlayacağınız toprağın ise iyi süzdüren bir karışım olması gerekir. Bu karışımda eşit oranda ponza taşı, Hindistan cevizi kalın lifi, dere kumu ve saf doğal torf olmalıdır. Bu karışımı saksıya doldurduktan sonra sulamalı ve birkaç gün beklemelisiniz. Köklendirme toprağının nemli olması gerekir. Islak olması çürümeye yol açacaktır. Toprakta ıslaklık azaldığında dalı 8 santimden derin olmayacak şekilde dikmelisiniz. Dalın devrilmemesi için yanlarına taş parçaları koyabilirsiniz. Dikimin ardından sulamayı hemen yapmamalısınız.

Çoğaltma işleminin haziran ayının ortasından önce yapılmaması gerekir. Sıcaklığın gece 18, gündüz ise 24 dereceden aşağı olmaması gerekir. Hava sıcaklığının fazla olması daha iyi olacaktır. Sıcak sayesinde filizlenme ve köklenme daha hızlı olacaktır.

Yeni fidanınızı toprağa diktikten sonra hava fazla sıcaksa ve toprak kupkuru kalıyorsa sulama yapmalısınız. Fidanın 3-4 yaprak çıkarması ve yeni dalların en az 5 santim kadar uzaması, köklenmenin başladığını gösterir. Yaz mevsiminin sonunda kökler yeterince güçlenecektir. Bu dönemde artık normal bir plumeria ağacı bakımına geçebilirsiniz.

Tohumla Üretim

Plumeria ağacını tohumla da üretebilirsiniz. Ancak hibrit türlerinde ekeceğiniz tohumlar, ana bitkinizin özelliğini taşımaz. Eğer bitkinizle aynı özelliklerde bir ağaç istiyorsanız, çelikle çoğaltmanız lazım.

Tohumla plumeria çiçeği büyütmek oldukça kolaydır. Tohumun taze olması yeterli olacaktır. Bu tohumları aylarca saklamamalısınız. Tohumları yazın en sıcak günlerde çimlendirme karışımına ekmelisiniz. Bir santim kadar gömmeniz yeterli olacaktır. Yavaşça sulama yapmanız kısa zamanda çimlenmeyi sağlar. Çimlenmenin ardından sulama sıklığını azaltmalısınız. İlk çenek yapraklar çıktıktan sonra küçük saksılara alabilirsiniz. Plumeria ağacının çiçek açması için en azından iki, üç yıl bakım yapmalısınız.

Plumeria Ağacı Hastalıkları ve Zararlıları

Plumeria ağacında en çok yaşanan problem, örümcek bitleridir. Bu örümcek bitleri gözle kolayca fark edilemeyecek kadar küçüktür. Bu bitlerden kurtulmak için yaprakların altına ve üstüne su püskürtmelisiniz. Eğer örümcek bitleri, birçok bitkinizi istila etmişse ilaç kullanmanız gerekir. Her gün üzerine su püskürtmeniz, önemli bir önlem olacaktır. Yaprakların altlarını da ihmal etmemelisiniz. Az sayıda örümcek biti, plumeria ağacınıza zarar vermeyecektir.

Petunya Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

0
Petunya Çiçeği
Petunya Çiçeği

Petunya, balkonlarda oldukça yaygın biçimde bakımı yapılan, genellikle mevsimlik olarak bakılan süs bitkilerinden biridir. Parklarda, bahçelerde yaygın olarak dikilen petunya, pencere önlerinde yaygın olarak kullanılan, oldukça hoş bir çiçektir.

(Patlıcangiller) familyasının bir üyesi olan Petunia ve Calibrachoa cinsinin ortak adı petunyadır. Bu cins içerisinde birçok farklı tür ve hibret bulunmaktadır. Petunya'nın 35 farklı türü, Calibrachoa'nın ise 18 farklı türü vardır. Calibrachoa daha küçük çiçeklidir. Her iki cinsin anavatanı Güney Amerika'dır. Petchoa, her iki cinsten üretilmiş hibretlerin ortak adıdır.

Petunya Çiçeği Bakımı

Petunya bakımı açısından en önemli konulardan biri kullanılan toprağın özellikleri ve sulama biçimidir. Özellikle havalar çok ısındığı zaman petunyalarda ani çürüyüp ölme vakaları oldukça yaygındır. Hatalı sulamalar ve yanlış toprak bu durumun temel sebebidir.

Toprak

Petunyalar kökleri, ısıya karşı son derece hassastır. Bu nedenle ani çürümeler hızla ortaya çıkabilir. Bu sorun nedeniyle petunya çiçeğinde ölüm oldukça sıkça yaşanabilir. Bu gibi bir durumla karşılaşırsanız, genellikle artık geri dönüş yoktur. Bu nedenle önceden tedbir almalı ve işi sıkı tutmalısınız. Petunya fidelerini ekerken özel bir karışım hazırlamanız gerekir. Bu karışım son derece basittir. 4 ölçü torf toprağa, 1 ölçü ponza taşı, 1 ölçü iri taneli dere kumu ve 1 ölçü mangal kömürü kırpıntısı karıştırmalısınız. Birbiriyle iyice harmanladıktan sonra petunya fidesini dikebilirsiniz.

Petunya çiçeği genellikle askılı saksılarda yetiştirilir
Petunya çiçeği genellikle askılı saksılarda yetiştirilir

Işık

Genel olarak petunya çiçeğinin günde birkaç saat boyunda doğrudan güneşe ihtiyacı vardır. Yaz mevsimindeki şiddetli sıcaklarda, özellikle öğle saatlerinde yakıcı güneşten korumak gerekir. Öğle saatlerinde doğrudan güneş alması, bitkinin ani bir şekilde ölmesine neden olabilir. Bu nedenle ya sabah ya da akşam güneşini doğrudan alması daha iyi olacaktır. Bu noktada sulama periyoduna da dikkat etmek gerekir.

Sulama

Petunya çiçeği sulama düzeni için şu kadar günde sulayın, bu kadar günde sulayın gibi tavsiyeler hatalıdır. Sulama periyodunuz bulunduğunuz iklime ve bitkinin konumuna göre değişecektir. Belirli günlerle değil, toprağında kuruma gördükçe sulama yapmanız gerekir. Yukarıda bahsettiğimiz toprak karışımı, hava şartlarına da bağlı olarak çok hızlı bir şekilde kuruyacaktır. Böylesi bir durumda sık sık sulamak herhangi bir sorun ortay çıkarmayacaktır.

Sulama düzeninde iki noktaya önem göstermek gerekiyor. Bunlardan birincisi; toprağın gündüz sıcakta çok kaldığı zaman sulama yapmamak gerekir. Sıcak olan bir toprağı sulamak, petunya çiçeğinin ölmesiyle sonuçlanır. Toprağın akşam saatlerinde ya da sabah çok erken saatlerinde sulanması gerekir.

Dikkat etmeniz gereken ikinci konu ise su miktarıyla ilgilidir. Sulamanın, saksının drenaj deliklerinden su çıkana kadar yapılması gerekir. Sulamada bolca su kullanmanın herhangi bir zararı olmayacaktır. Az su vermeniz, köklerin çürümesiyle sonuçlanacak bazı değişimlere yol açabilir. Drenaj deliklerinden çıkan suyun, tabakta kalmaması da önemlidir. Sulamanın ardından 10 dakika sonra tabakta kalan suyun, toprağın çekmesine izin vermemek için dökülmesi gerekir.

Serada petunya yetiştiriciliği
Serada petunya yetiştiriciliği

Gübreleme

Nasıl bir toprağın kullanıldığı petunya çiçeği açısından son derece önemlidir. Bununla birlikte yukarıda tarifini verdiğimiz toprak karışımı, besleyici özelliğe sahip değildir. Eğer bitkinizin kış aylarına kadar bolca ve gösterişli çiçekler vermesini istiyorsanız, bitki besini kullanmanız gerekir. Saksı bitkilerinde çokça tercih edilen ve birçok çiçekçide, serada, yapı markette bulabileceğiniz Vilmorin, Genta ve Çiçekcoşturan gibi markalardan herhangi birini kullanabilirsiniz. Bu besinlerden birini alırken dikkat etmeniz gereken şey, mutlaka çiçek amaçlı olmasıdır.

Bitki besininin üzerindeki tavsiye dozajının üçte biri petunya çiçeği için yeterli olacaktır. 15 günde bir kez yapılan besin verme işlemi petunyalar için yeterli olacaktır.

Budama

Petunyalar genel olarak mevsimlik bakıldığı için budama ihtiyaçları da yoktur. Yalnızca solan çiçekleri bir makas yardımıyla kesmeniz iyi olacaktır. Bunun yanı sıra yeni çiçeklenmeyi de budama yaparak teşvik edebilirsiniz. Budama sayesinde çiçeklere biraz daha fazla ömür verebilirsiniz.

Mor petunya çiçekleri
Mor petunya çiçekleri

Petunya Çiçeği Nasıl Çoğaltılır?

Petunya çiçeği tohum ya da çelik yöntemiyle çoğaltılabilir. Tohum yöntemiyle çoğaltmak başarı şansını oldukça düşürmektedir. Ancak özel bir türünü çoğaltmak istiyorsanız tohumla çoğaltma yöntemini deneyebilirsiniz.

Çelikle Çoğaltma

Petunya çiçeğini çelikle çoğaltmak için en uygun zamanlar temmuz ve ağustos aylarıdır. Bu aylarda petunyanız eğer sağlıklı ve güçlüyse çelik alabilirsiniz. Aldığınız çeliğin odunsu olmaması ve en azından 10 santim olması gerekir. Bu çeliği keskin bir bıçak ya da makas yardımıyla almalısınız. Bıçağın steril olduğundan da emin olmalısınız.

Aldığınız çeliğin altındaki yaprakların 3'te ikisi çıkarmalısınız. Bu çeliği köklenmesi için bir bardağın içine koyabilirsiniz. Suda kısa zamanda köklenecektir. Köklenme iyi bir seviyeye geldiği zaman yukarıda tarifini verdiğimiz toprağa direkt ekebilirsiniz. Bununla birlikte bu çiçeğin soğuklara dayanıklı olmadığını da unutmamalısınız.

Petunya fideleri
Petunya fideleri

Petunya Tohumu Nasıl Alınır?

Petunya bitkinizi tohumdan çoğaltmak da mümkündür. Ancak bu yöntem çok daha zordur. Bitkinizin solmuş olan çiçeklerinden bu tohumları elde edebilirsiniz. Çiçeklenme başladıktan sonra tohum almak için yetiştireceğiniz birkaç tane alt tomurcuğu önceden belirlemelisiniz. Çiçeklenmeden tohum alacağınız zamana kadar 3 aya yakın bir süre geçecektir.

Çiçek solduktan sonra içerisindeki tohumları rahatça fark edebilirsiniz. Tohumların kuru bir kâğıt üzerinde bir süre kurumasını beklemelisiniz. Sonra kâğıt içerisinde serin bir yerde saklayabilirsiniz. Gelecek sezon ekim yapana kadar burada bekleyebilir.

Petunya Tohumu Ne Zaman Ekilir?

Petunya tohumu, bulunduğunuz iklime bağlı olarak ekilmelidir. Ancak genel olarak don olaylarının geride kaldığı ve havanın yavaş yavaş ısınmaya başladığı mart ayı ekim açısından idealdir.

Tohumları, nemli bir toprağın içerisine ekmelisiniz. Üzerine bir santim toprak yeterli olacaktır. Toprağa fazla gömmek çimlenmenin gecikmesine ya da hiç olmamasına neden olur. Saksıyı tohumları ektikten sonra nemlendirmeli ve şeffaf bir poşetle kapatmalısınız. Saksının doğrudan güneş ışığı almayan bir yere koyulması gerekir. İlk filizler 7-10 gün sonra çıkmaya başlar.

Petunya fidesi çıkmaya başladıktan sonra poşetten çıkarabilirsiniz. Bu aşamadan sonra fidelerin biraz daha gelişmesine izin vermelisiniz. Petunya fidesi üç yaprak çıkardıktan sonra dışarıda tek başına bir saksıya ekilmeye hazır hale gelmiş demektir.

Hibrit petunya çeşitleri
Hibrit petunya çeşitleri

Petunya Çiçeği Hastalıkları ve Zararlıları

Petunya bitkisinde en çok görülen sorunlardan biri yaprak bitleridir. Bu nedenle bitkinizi belirli aralıklarla kontrol etmeniz gerekir. Olağan dışı bir değişim gördüğünüzde mutlaka hemen müdahale etmelisiniz. İstilanın yayılması bitkinizin ölmesine sebep olacağı gibi, yakınındaki bitkilerin de istilaya uğramasına neden olacaktır. Bitki tamamen istila edilmişse kimyasal ilaç kullanmak kalıcı ve kesin bir çözüm sunacaktır.

Petunya çiçeği çok fazla sulandığında mantar hastalıklarına da yatkındır. Bu nedenle sulama düzeninize dikkat etmeli, çok nemli bir yerde yaşıyorsanız buna uygun bir petunya türü tercih etmelisiniz.

Petunya Bakımında Sık Sorulan Sorular

Petunya bitkisi sıkça çiçek açan, bakımı kolay olan bitkilerden biridir. Ancak bakımında toprak ve sulama gibi işlemlere özen göstermek gerekir.

Petunya Çiçeği Ne Kadar Yaşar?

Petunyanın iklim koşullarını sağlamak oldukça zordur. Bu nedenle genel olarak mevsimlik olarak bakılırlar. Bununla birlikte bazı özel petunya türleri ve kültivarları sıcak iklimlerde birkaç sene boyunca hayatta kalabilir. Genel olarak bu bitkiyi yaşatmaya çalışmanıza gerek yoktur. Baharda yenisini almanız ya da tohumdan yetiştirmeniz daha kolay olacaktır.

Petunya Saksıda Olur Mu?

Petunya bitkisi saksılar için oldukça uygun bir bitkidir. Nitekim bahar aylarında her yerde petunya satılmaya başlandığını görebilirsiniz. Bu bitkiyi evde yetiştirmeniz de oldukça kolaydır. Toprak ve sulamasına dikkat ettiğiniz sürece çok fazla ilgi istemezler.

Petunya Çiçeği Yaprak Solması

Bu bitkinin yapraklarının ya da çiçeklerinin beklenenden önce solmasının birçok farklı nedeni olabilir. Ancak özellikle toprağın uygun olduğundan, sulama düzeninizin doğru olduğundan emin olmanız gerekir. Ayrıca sıcak öğle saatlerinde su vermekten de kaçınmanız gerekir.

Benjamin Bitkisi Bakımı ve Yetiştirilmesi

0
Saksıda Ficus Benjamin
Saksıda Ficus Benjamin

Benjamin çiçeği ya da benjamin bitkisi olarak bilinen Ficus Benjamina, (Dutgiller) familyasının Ficus cinsine ait olan bir türüdür. Ficus Benjamina bitkisinin anavatanı Güney Asya ve Avustralya arasında kalan geniş bölgedir.

Toprak ve hava koşulları uygun olduğunda benjamin bitkisi 30 metreye kadar gelişebilir. Bu bitkinin mutlaka hava akımına sahip olan yerlerde olması gerekir. Salon bitkisi olarak bakıyorsanız boyu 3 metreyi bulmayacaktır.

Benjamin Bitkisi Özellikleri

Benjamin bitkisi hem yağışlı tropikal iklimlerde hem de sıcak iklimlerde yaşayabilir. Hem susuzluğa hem aşırı sıcaklara hem de serin yağmurlara alışıktır ve tüm bu koşullarda yaşayabilir. Bu nedenle Türkiye'nin birçok yerinde yetiştirilmeye de uygun bir bitkidir. Benjamin bitkisi yetiştirilmesi oldukça kolaydır. Bu nedenle bitki bakımına yeni başlayanlar için oldukça uygundur.

Oldukça şık bir bitki olması nedeniyle iklimi uygun olan yerlerde yol kenarlarına, parklara ve bahçelere yaygın olarak dikilir. Bonsai bakmak isteyen ve bu işe yeni başlayanlar için de son derece uygundur. Dekoratif bir bitki olması nedeniyle hem salonlarda hem de ofislerde çokça tercih edilir. Salon bitkisi benjamin, hava temizleyici özelliğiyle bilinse de, bu yanlıştır. Bu bitkinin böyle bir özelliği bulunmamaktadır.

Bahçede ekim yapacaksanız, kuzey yönünden rüzgâr almadığı sürece eksi 5 dereceye kadar dayanabilir. Ancak bu hava koşulunun uzun sürmemesi gerekir. Akdeniz'de ve Ege'de düşük rakımlı bölgelerin güney cephelerinde ağaç gibi yetiştirilebilir.

Danielle, Exotica, Golden King, Gold Princes, Naomi, Hawaii, Nuda, Starlight, Natasha ve Variegata Fucis benjaminanın en çok bilinen kültivarlarıdır.

Benjamin bitkisi kökleri
Benjamin bitkisi kökleri

Evde Benjamin Bitkisi Bakımı

Salonlarda ve ofislerde benjamin bitkisi bakımı yapmak oldukça kolaydır. Bununla birlikte bazı kritik noktalara dikkat etmeniz gerekir. Sağlıklı bir gelişim için en önemli nokta ise hava akımları ve esintidir. Hava akımı olmayan yerde de belli bir süre yaşayabilir ancak sağlıksız bir gelişim sergileyecektir.

Işık

Benjamin bitkisi doğrudan güneş ışığına tam uyumlu bitkilerden biridir. Ancak doğrudan güneş almayan, çok aydınlık bir alanda çok daha iyi gelişim gösterecektir. Bu bitkinin gelişemeyeceği tek alan ise koyu gölge ve güneş almayan yerlerdir. Eğer evinizde güneş alan bir nokta yoksa dahi, tepesinde kuvvetli bir flüoresan lamba bile yeterli olacaktır. Fakat bu lambanın günde en az 9 saat yanıyor olması gerekir.

Toprak

Ficus benjamina bitkisi için toprağın süzek ve havadar olması gerekir. Benjamin bitkisi yetiştirilmesi için basit ancak özel bir karışım hazırlamanız daha iyi olacaktır. Bunun için üç ölçü salon bitkisi için torf toprağa, bir ölçü ponza taşı ve bir ölçü dere kurumu karıştırabilirsiniz. Bu karışım havadarlığı ve süzekliği sağlayacaktır.

Sulama

Kasım ortası ve aralık ayının sonuna kadar genellikle yoğun bir şekilde yaprak dökerler. Bu dönemde toprak tamamen kuruduğunda sulayın. Bunun dışındaki zamanlarda toprağın üst kısmı hafifçe kuruduğu zaman sulama zamanı gelmiştir. Yaz aylarındaki sıcak mevsimde eğer devamlı bir esintili konumdaysa her gün sulamanızda da sakınca yoktur. Özellikle teras, balkon gibi bir alanda tutuyorsanız, bolca su verebilirsiniz. Esinti ve bol sulama sayesinde Benjamin bitkisi çok hızlı bir şekilde büyüyecek ve dallanıp budaklanacaktır.

Sulama yaparken, saksının alt deliklerinden mutlaka su çıktığını görmelisiniz. Ficus benjamina için az miktarda su kullanmamalısınız.

Bu bitkiyi sıklıkla yıkamanız da faydalı olacaktır. Banyoda tazyikli su ile yaprakların üstünü, altını ve tüm dalları iyice yıkamalısınız. Yıkama sırasında toprağın ıslanmasında bir sakınca yoktur.

Gübreleme

Bu bitki için zaman zaman gübreleme yapmanız daha faydalı olacaktır. Besin olarak Vilmorin, Genta ve Çiçekcoşturan gibi her yerde bulabileceğiniz sıvı besinleri kullanabilirsiniz. Besini ayda bir ya da iki kez vermeniz yeterli olacaktır.

Benjamin bitkisi yaprakları
Benjamin bitkisi yaprakları

Saksı Seçimi ve Toprak Değişimi

Ficus benjamina bitkisinin saksısının köklerinin sığacağı kadar olması gerekir. Büyük saksılar kullanmanıza gerek yoktur. Toprak değiştirme işlemini ise iki ya da üç yılda bir kez yapmanız gerekir. Eğer bitkinin kökleri saksının yetersiz kalacağı kadar büyümüşse, bir boy büyük saksıya geçebilirsiniz.

Saksı ve toprak değişimi için en iyi zaman mayıs ve eylül arasındadır. Bununla birlikte eğer güçlü hava akımları sağlayabiliyorsanız yılın her döneminde yapabilirsiniz. Benjamin bitkisinin kökleri hassas değildir. Rahatlıkla söküp başka bir saksıya alabilirsiniz.

Rüzgâr

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu bitki için en önemli şey esintidir. Yaprak sararması, yaprak dökümü gibi sorunlar yaşıyorsanız bu durum muhtemelen esintisiz bir alanda kaldığı içindir. Eğer bitkinizin gelişimi durduysa ve yaprak açmıyorsa gene makul şüpheli rüzgârın olmamasıdır. Bitkiyi koyduğunuz yerin hava akımlarının güçlü olması ve ortamında daima havadar olması bitkinin gelişimi açısından son derece önemlidir.

Dinlendirme

Ekim ayının sonundan aralık ayının sonuna kadar, benjamin bitkisini yalnızca toprağı tamamen kuruduğunda sulamalısınız. Bu dönemde besin vermemeniz gerekir. Bu aylarda doğrudan güneş almaması daha iyi olacaktır. Bitkiniz yaprak döküyorsa, panik yapmanıza gerek yoktur. Aralık ayının sonunda dinlenme dönemi de bitecektir. Bu dönemde banyoda duşun altında yıkama yaparak, yeni gelişim dönemine hazırlık yapmalısınız. Bu dönemden sonra bitkinin mutlaka havadar bir yerde olması gerekir. Ayrıca normal sulama ve gübrelemeye de devam edebilirsiniz. On beş gün içerisinde bitkinizin yeni filizler çıkardığını görebilirsiniz.

Benjaminin gövde yapısının örülmesi
Benjaminin gövde yapısının örülmesi

Benjamin Bitkisi Nasıl Budanır?

Benjamin bitkisi budaması her zaman yapılabilir. Bununla birlikte çok ciddi bir budama yapacaksanız, aralık ayı başı gibi yapmalısınız. Bu dönemde bitkiniz yapraklarını büyük oranda dökecektir. Budama konusunda herhangi bir çekinceye gerek yoktur. İstediğiniz gibi yapabilirsiniz. Budama zamanın bitkiye şekil de verebilirsiniz. Bonsaicilikte bu bitki sıklıkla kullanılan çeşitlerden biridir.

Benjamin Bitkisi Şekil Verme

Benjamin bitkisi yetiştirme işi bonsaicilikle uğraşanlar tarafından sıklıkla yapılmaktadır. Bitkinin en önemli özelliklerinden biri gövdesinin kabuk tabakasının oluşmamasıdır. Bu sayede bitki uzun süre esnek kalabilir ve dilediğiniz şekle girebilir.

Benjamin çiçeğini şekillendirmek için spiral dokuma, çit dokuma, sütun dokuma ve pitail dokuma gibi yöntemleri tercih edebilirsiniz.

Spiral Dokuma

Spiral dokuma, bitki şekillendirmede en popüler yöntemlerden biridir. Oldukça kolay bir yöntemdir. Spiral dokuma için büyüme dönemini tercih etmeniz gerekir. Bitkiyi tabanının çevresi boyunca bükmelisiniz. Gövde bu sayede tamamen kitlenecektir ve desteğe ihtiyaç duymayacaktır.

Çit Dokuma

Çit dokuma, spiral dokumaya göre görece olarak zor bir yöntemdir. Bu nedenle bitki bakımına yeni başlayanlar için önermiyoruz. Bu yöntemi kullanmak için öncelikle arka arkaya fide ekmelisiniz. Bu yöntemle gelişen bitkilerin gövdeleri büyüdükçe iç içe geçecektir. Birçok zaman petek, oval ya da dörtgen şekiller oluşur.

Sütun Dokuma

Bu her ne kadar çok güzel görünse de zor olan yöntemlerden biridir. Bu yöntemdeki zorluk, bitişik olan gövdeleri ekleme ihtiyacıyla bağlantılı şekilde ortaya çıkar. Deneyimsiz kişilerce bu yöntemin kullanılması bitkiye zarar verebilir. Bu nedenle dikkat edilmesi gerekir.

Pigtail Dokuma

Pigrail dokuma bitkinin kalınlığı en az 1 santime ulaştığında kullanılmalıdır. Örgü içinde tellerin katlanmasıyla aynı biçimde gerçekleştirilebilir.

Benjamin bitkisi saksı değişimi
Benjamin bitkisi saksı değişimi

Benjamin Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?

Benjamin bitkisi çoğaltmak istiyorsanız, bitkinin en azından ilk senesini geçirmesini beklemelisiniz. Bunun ardından güçlü ve gelişmiş bir dalını nazikçe kesmeli ve fazla yapraklarından arındırmalısınız. Tepesinde üç adet yaprak kalması, yeterli olacaktır. Bu dalı kavanoz içesinde suya yerleştirebilirsiniz. Köklenme işlemi birkaç ayı bulabilir. Köklerin en azından beş santim olması gerekir. Kavanozun havadar ve aydınlık bir yerde bulunması gerekir. Suyun yaklaşık 10 günde bir kez tazelenmesi gerekir. Kökler 5 santimi geçtiğinde toprağa ekebilirsiniz.

Saksıya yeni dikeceğiniz benjamin bitkisi için torf ve ponza taşı karışımı hazırlamalısınız. Bu karışımın ıslak olamaması ancak nemli kalması gerekir. Diktikten sonra sulama yapmanıza gerek yoktur ancak poşete geçirip hava almayacak şekilde bağlamalısınız. Bu sayede sera etkisi yaratılacaktır. Doğrudan güneş almayan ve aydınlık bir ortamda bir hafta kadar böyle bekletilmelidir. Bunun ardından bitkiyi açın ve güzelce sulayın. Esintili bir yerde süratle büyüyecektir.

Benjamin Bitkisi Hastalıkları ve Zararlıları

Örümcek bitleri, evde ve salonda bakılan benjamin bitkilerini sıklıkla musallat olurlar. Bu bitlere de her ilaç fayda etmemektedir. Bitkinizi sık sık yıkamanız, parazitlerden korumak için önemli bir önlemdir.

Dallarda küçük kahverengi kabartılar da görebilirsiniz. Bu da koşnil türünden bir parazittir. Yapraklar ve dallar bu parazit yüzünden yapış yapış olacaktır. Bu tip parazitlerden kurtulmak için zirai ilaçlara başvurmanız gerekir.

Saksıda salon bitkisi olarak Ficus Benjamina
Saksıda salon bitkisi olarak Ficus Benjamina

Sık Sorulan Sorular

Benjamin, yaygın olarak bakılan salon bitkilerinden biri olduğu için bakımına ilişkin birçok soru sorulmaktadır.

Benjamin Bitkisi Neden Yaprak Döker?

Zamansız yaprak dökülmesi, benjaminde en çok görülen soruların başında gelir. Ortam değişikliği zamansız yaprak dökümünün en büyük nedenlerinden biridir. Yeri yeterince havadar değilse de iki, üç hafta içinde yeniden yapraklanacaktır. Ancak bir süre sonra yeniden hızlı biçimde yaprak dökecektir. Bu nedenle havadar bir yerde olması gerekir.

Benjamin Bitkisi Güneş Sever Mi?

Benjamin bitkisi, tam güneş altında da uyumlu bir şekilde yaşayacaktır. Ancak dolaylı güneş ve güçlü aydınlık ortamlarda çok daha iyi gelişecektir.

Kutsal Fesleğen Nedir? Bakımı ve Özellikleri

0
Kutsal fesleğen
Kutsal fesleğen

Kutsal fesleğen, tulasi ya da tulsi olarak isimlendirilen bu bitki (Ballıbabagiller) familyasının Ocimum cinsidir. Bildiğimiz fesleğen ile benzer özellikle taşır. Botanik adı Ocimum tenuiflorum olan kutsal fesleğenin anavatanı ise Hint Yarımadasıdır.

Kutsal Fesleğen Özellikleri

Aromatik ve çok yıllık bir bitki olan tulsi, geleneksel top ve dini ritüellerde yaygın olarak kullanılır. Bunun yanı sıra uçucu yağ olarak da yetiştirilmektedir. Güneydoğu Asya ülkelerinin tamamında yetiştirilen ve aygın biçimde kullanılan bitkilerden biridir.

Genel olarak çok yıllık bir bitki olsa da yetiştiği iklime bağlı olarak tek yıllık özelliği de sergileyebilir. Kış soğuklarıyla arası iyi değildir. Küçük bir çalı şeklinde gelişir ve dalları oldukça serttir. Bu bitkinin boyu ise bakımına ve bulunduğu şartlara bağlı olarak değişiklik gösterir.

Doğru bakım yapıldığında ve uygun bir toprakta yetiştirildiğinde boyu 1 metreyi dahi bulabilmektedir. Yaprakları oval ve kenarları hafif dişlidir. Dallarında ise tüyler vardır. Bu bitkinin yeşil yapraklı çeşidinin yanı sıra mor yapraklı morfotipi de bulunmaktadır. Hindistan'da yeşil kutsal fesleğene Sri Tulsi, mor olanına ise Krişna Tulsi adı verilmiştir.

Krishna tulsi yaprakları
Krishna tulsi yaprakları

Kutsal Fesleğenin Kullanımı

Tulsinin yaprakları keskin bir kokuya sahiptir. Hindistan'da ibadet amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra Hindistan'daki birçok bahçenin tam orasında bu bitkinin yetiştirildiğine şahit olabilirsiniz.

Tulsi çayı son yıllarda tüm dünyada popüler hale gelmiştir. Tayland'da yaprakları mutfak kültürünün önemli bir parçası olarak kullanılır. Aynı zamanda geleneksel tıp alanında önemli bir üründür.

Hindistan'da bu bitkinin dalları kısa bir şekilde kesilir ve içinden ip geçilerek kolye olarak kullanılır. Tulsi, bölgede uğurlu olarak bilinen bitkilerden biridir. Bununla birlikte kurutulan tulsi yaprakları, böceklerin uzaklaştırılması konusunda da yardımcı olabilir.

Kutsal Fesleğen Yetiştirme ve Bakımı

Kutsal fesleğen bitkisi hem humuslu olan hem de geçirgen toprakları sever. Doğal bir humuslu toprak bu bitki için en iyisidir. Ormandan alacağınız üst yüzey toprağı da ideal bir seçenek olacaktır. Hazır poşet topraklar suyu fazlaca tutarlar. Bu nedenle de kutsal fesleğenin köklerini çürütürler. Bu nedenle hazır toprak kullanmamanız gerekir. Yine killi topraklar da bu bitki için uygun değildir.

Tulsi bitkisi yetiştirmek istiyorsanız, günde birkaç saat boyunda doğrudan güneş alabileceği bir konuma yerleştirmelisiniz. Bu bitki gölge alanları ve sık sulanmayı sevmemektedir. Toprağı hafifçe kurumadan önce sulama yapmamalısınız.

Tohumdan Tulasi yetiştirmek istiyorsanız, ilkbahar aylarında en fazla yarım santim kadar derine gömmelisiniz. Biraz büyüyüp geliştikleri zaman ise fideleri ayrı ayrı dikmelisiniz. Fideleriniz büyüdükçe uçlarını koparmanız, daha fazla dallı olmasına yardımcı olacaktır. Daha fazla dallı olması da, yaprak verimini artıracaktır.

Çok yıllık olmasına bu bitki uzun ömürlü değildir. İki, üç yıl kadar yaşadıktan sonra ölürler. Daha uzun yaşatmaya çalışmak pek mümkün değildir. Bunun yerine her yıl tohum alarak ilkbahar aylarında ekebilir ve yeniden yetiştirebilirsiniz.

Glayöl Çiçeği Özellikleri ve Bakımı

0
Mor glayöl çiçeği
Mor glayöl çiçeği

Glayöl çiçeği kuvvetli güneş alan yerlerde ve yumuşak topraklarda güzel bir şekilde gelişen oldukça farklı bir bitkidir. Kesme çiçekçilikte, ticari olarak yaygın biçimde yetiştirilir.

Glayöl, (Süsengiller) familyasına ait olan Gladiolus cinsine aittir. Süs bitkileri genel olarak tür adıyla bilinir. Bazı süs bitkilerinin tüm türleri ise cins adıyla bilinir. Glayöl böylesi bilinen bitkilerden biridir. Latincede, Gladious kılıç, Gladiolus ise küçük kılıç anlamına gelir. Bu bitkiye ‘kuzgun kılıcı' da denmektedir.

Glayöl Soğanı

Glayöl çiçeğinin soğan yapısı bildiğimiz gibi değildir. Bu soğan şeklindeki bir yumrudur. Adına korm denen bu yapı bir yıllık ömre sahiptir. Bu çiçek soğuk dönemde uykuya geçer, sıcakta ise gelişime devam eder. İlkbahar aylarında gelişimine başlayan glayöl çiçeği yapraklanırken, soğanın üstünde yeni bir ana soğan ve yavrular oluşur. Bunların anası olan soğan ise kurur.

Mor glayöl çiçeği
Mor glayöl çiçeği

Glayöl Çeşitleri

Glayöl çiçeğinin 260 civarında farklı türü bulunur. Bu türlerin büyük bir bölümünün anavatanı Afrika'nın güney yarısıdır. Bunun yanı sıra Avustralya kökenli birkaç türü de vardır. Genel olarak küçük yapılı çiçekleri vardır. Büyük çiçekli türleri ıslah edilerek yüzyıllar içinde kesme çiçek sektöründe değerli hale gelmiştir.

Akdeniz civarındaki ülkelerde, kıyı şeridi boyunca bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılmaktadır. Kullanılan bu türler, Akdeniz iklimine tam uyumludur. Bu bitkilerin çoğu ise hibrit çeşitlerdir. Hibrit olmasına karşım tohumdan yetişirler ve sonraki nesilleri de aynı özellikleri taşımaya devam eder.

Bahçede Yetişen Glayöl Çeşitleri

Glayöl çiçeklerinin boyları genel olarak 25 ila 40 santim arasında değişiklik gösterir. İdeal bir hava koşulu ve bakımıyla 60 santime kadar uzamaları da mümkündür. Bahçenizde ve balkonda glayöl yetiştirmek istiyorsanız bunları tercih etmeniz gerekir. Uzun boylu olanları seralarda yetiştirilir ve kesme çiçekçilikte kullanılır. Bahçelerde ve balkonlarda uzun boylu glayöl çeşitleri kolayca kırılabilir. Bahçenizde ya da balkonunuzda yetiştirebileceğiniz glayöl çeşitlerinden bazıları Gladiolus communis, Gladiolus nanus ve Gladiolus murielae'dir.

Gladiolus Murielae

Glayöl çeşitleri içerisinde murielae son derece zarif bir görünüme sahiptir. Kış aylarında eksi 20 dereceye kadar dayanabilen bu tür, hoş bir kokuya da sahiptir. Eğer çok sert don olaylarının yaşandığı bir iklimde bu bitkiye bakmak istiyorsanız, sonbaharda soğanları sökebilir ve serin bir yerde ilkbahara kadar koruyarak yeniden dikebilirsiniz.

Bu türün çiçek açma dönemi yaz mevsiminin başından eylül ayının sonuna kadardır. Hava şartlarına bağlı olarak yılbaşına kadar çiçek açabilir. Boyları genellikle 50 santim ve 1 metre arasında değişiklik gösterir. Eğer bulunduğunuz yer çok rüzgar alıyorsa, bir değneğe bağlamak fayda sağlayacaktır. Bütün gün güneşli bir konumda duruyorsa fazla uzamayacak ve destek istemeyecektir. Bol Bol çiçek açması için doğrudan güneşi uzun süreler boyunca almalıdır.

Gladiolus Nanus

Küçük yapılı ve kısa boylu olan bu tür, gösterişli çiçeklere sahiptir. Bu türün farklı bazı hibritleri ve kültivarları bulunmaktadır. Kış aylarındaki eksi 30 dereceye kadar soğuklara dayanıklıdır. Kış aylarında bu türü korumanıza gerek yoktur. Buna karşın kışın don olayları fazla oluyor ve sert geçiyorsa, toprak yüzeyini bolca kuru yaprakla örtmeniz daha iyi olacaktır.

Gladiolus Communis

Bu tür glayöl çeşitleri arasında sıklıkla tercih edilendir. Kış aylarında eksi 30 dereceye kadar soğuklara dayanabilir. Gösterişli çiçekleri vardır. Özellikle  Gladiolus communis subsp. byzantinus çeşidi bahçeler için oldukça uygundur.

Bahçede yetişen pembe ve beyaz glayöl çiçekleri
Bahçede yetişen pembe ve beyaz glayöl çiçekleri

Ticari Olarak Glayöl Çiçeği

Bu bitki, ticareti en fazla yapılan çiçeklerden biridir. Kesme çiçekçilikte yaygın olarak kullanılır. Suda bekletilmeye uygun olması nedeniyle vazolarda kullanılmaya da uygundur. Satışa çıkan çiçekler gonca halindeyken kesilir ve açmaları beklenir.

Çiçekçilerde yerini alan çiçeğin goncalarının en alttan birkaçının açtığını görebilirsiniz. Goncaların hepsi açılmış olan çiçekler genel olarak tercih edilmemektedir. Tüm çiçekleri açmış olan bitki ancak birkaç gün dayanırken, goncaları olan bitki ise çok daha uzun süre güzelliğini korumaktadır.

Glayöl Çiçeği Bakımı

İlkbaharın başında dikilmeye başlanan bitkinin bakımı sonbahar ayında son bulur. Eğer iyi bir bakım yaparsanız, her sene glayöl soğan sayınız artacaktır. Bu bitki zaman içinde her yıl daha fazla çiçek açacaktır.

Glayöl Ne Zaman Çiçek Açar?

Bu bitki ilkbahar ayında toprağa ekilmesinin ardından ortalama üç ay içerisinde çiçek verir. Gladiolus murielae gibi türler suyu çok severler. Geç çiçek açtıkları için çiçekleri solduktan sonra sulamanın bırakılması gerekir.

Yağmur sonrası açmış olan glayöl çiçeği
Yağmur sonrası açmış olan glayöl çiçeği

Glayöl Soğan Ekimi

Soğanlar dikeceğiniz ortamın mutlaka havadar, esintili ve güneş alan bir yer olması gerekir. Eğer böyle bir yer bulamazsanız, birçok hastalık oluşmaya başlayacaktır. Soğanlar soğukta aktif olmazlar, bu nedenle hava ısınana kadar acele etmenize gerek yok. İlkbahar aylarında don tehlikesi geçtikten sonra yaşadığınız yere bağlı olarak mart ya da nisan ayında glayöl soğanı ekimini yapabilirsiniz. Bahçede ekerken toprağın 20 santim kadar derinden çapalamanız gerekir. Daha iyi bir gelişim için bolca kompost ve yanmış sığır gübresi karıştırmalısınız. Daha sonra soğanların ekileceği yeri kazarak dip kısma bu karışımı eklemeli ve soğanları üstüne yerleştirmelisiniz. Soğanların yaklaşık olarak 15 santim kadar derinde kalması gerekir.

Soğanları ektikten sonra iyi bir şekilde sulamalısınız. Soğanların arasında en azından 15 santim kadar aralık olmasına dikkat etmelisiniz. Sık yağış alan yerlerde ne kadar seyrek olursa o kadar iyi olacaktır. Soğanlar çok yan yana olursa, yağışların ardından mantar hastalıklarının oluşma ihtimali de artacaktır.

Toprak

Glayöl çiçekleri en iyi, havadar ve süzek topraklarda yetişirler. Ayrıca kompost ile su tutuculuğunun artırılması ve bolca gübreli doğal humuslu toprakları severler. Böylesi bir toprak hazırlamanız, çiçeğin hızlı bir şekilde gelişmesine destek olacaktır.

Sulama

Sulamanın ilkbahar aylarında iyice kuruduğu zaman yapılması gerekir. Eğer bu aylarda toprak tamamen kurumuyorsa sulama yapmanıza da gerek yoktur. Yapraklar güçlendikten sonra ise toprak yüzeyi kurudukça sulama yapmak gerekir.

Gübreleme

Glayöl soğan ekimini yaparken gübreli bir karışım hazırladıysanız o yıl için yenden gübreleme yapmaya gerek yoktur. Eğer iklim koşullarınız da uygunsa soğanı söküp saklamanız gerek yoktur. Ancak kış aylarının sonunda soğanları sökmeli, toprağı yeniden çapalamalı ve gübrelemelisiniz.

Gübreli bir toprak hazırlamadıysanız, bitkiye iyice güçlendiğinde ve çiçek açmaya birkaç hafta kaldığında 15 günde bir kez sıvı potasyum gübresi vermeniz gerekir. Çiçek açana kadar en fazla iki kez vermeniz yeterli olacaktır. Sulamaların yalnızca sabah saatlerinde yapılması gerekir. Bu sayede hastalıklara karşı önlem almış olursunuz.

Çiçeklerin solmasıyla birlikte gübre şerbeti vermeniz, yavru soğanların gelecek yıl için çok daha iyi duruma gelmelerini sağlar. Bir ay boyunca sulamayı ihmal etmemeli, sonrasında ise ilginizi kesmelisiniz.

Bahçede sarı glayöl çiçekleri
Bahçede sarı glayöl çiçekleri

Glayöl Soğanlarının Kışın Saklanması

Sonbahar aylarında bitkinin yaprakları kurumuyor ancak çürüyorsa kesmeniz gerekir. Çürüyen yapraklardaki hastalık soğanlara ulaşabilir. Kış aylarında donma ihtimali varsa ve glayöl soğanlarını söküp alacaksanız, dikkatli davranmanız gerekir. Özellikle yaprakları hala kurumamışsa ve özenli davranmazsanız yavru soğanlar düşecek ve kaybolacaktır. Bu soğanları esintili ve kuru bir yerde, kuruyana kadar bekletmeniz gerekir. Sonrasında kuruyan yaprakları ve kökleri ayıklamalısınız.

Soğanların dış kabuklarında, dökülecek gibi olan kısımları ayıklayabilirsiniz. Ancak tamamen soymayı denemeyin. Daha sonra bir kutuya kuru perlit ve kuru torf doldurarak, soğanlarınızı içine gömmelisiniz. Serin ve kuru bir yerde saklanmaları gerekir. Evinizde böyle bir alan yoksa buzdolabının alt gözlerinde dahi saklayabilirsiniz.

Eğer çiçeğinizi kış aylarında sökmüyorsanız, yaklaşık 4 yılda bir kez sökmeli ve seyrekleştirerek tekrar dikmelisiniz. Soğanlar sürekli olarak çoğaldıkları için bir süre sonra sıkışık bir duruma gelebilirler. Bu durumda da çiçek verimi azalacaktır.

Kış aylarında soğanların ıslak toprakta kaldığı için çürüme riski bulunmaktadır. Bu nedenle yaşadığınız bölgede don olayı yaşanmasa dahi sonbahar aylarında soğanları söküp saklamanız daha iyi olacaktır.

Farklı renklerde glayöl çiçekleri
Farklı renklerde glayöl çiçekleri

Glayöl Çiçeği Çoğaltma

Bu bitki her yıl büyüklü küçüklü soğanlar verecektir. Bunlarla çiçeğinizi çoğaltmanız oldukça kolaydır. Her yıl kış aylarında soğanları söküyorsanız, bu yavruları kaybetmemeli ve saklamalısınız. Kış aylarında soğanlar toprakta kalıyorsa, üç ya da dört yılda bir bitkinin soğanını sökmeli ve yavruları ayırmalısınız. Büyükleri aynı konuma yeniden ekebilirsiniz. Yavruları ise sağlıklı bir şekilde büyüyecekleri ayrı bir yere dikmelisiniz. Yavru soğanların bakımı ve yetişkinlerle aynıdır. Dolayısıyla yavrulara, yukarıda verdiğimiz bilgiler ışığında aynı bakımı yapabilirsiniz.

Tohumla Çoğaltma

Glayöl çiçeği tohumu ile de üretilebilir. Ancak bu bitki ancak dört, beş yıllık sürede çiçek açacak olgunluğa ulaşacaktır. Bu nedenle tohumla çoğaltmanızı tavsiye etmiyoruz. Bunun yerine her yıl verdiği yavru soğanlarla üretmek, çok daha kolay ve başarılı olacaktır.

Buna karşın yine de tohumla çoğaltmak isteyebilirsiniz. Vazodaki çiçeğinizden tohum alarak, yetiştirmeyi deneyebilirsiniz. Vazoda bitkiniz yeterince olgun tohum geliştirmelidir. Bu olgunluğa ulaşması için sık sık su değiştirmelisiniz. Tohum oluştuğunda acele etmeyin. İyice olgunlaştıklarında almalı ve hemen ekmelisiniz. Bir santim kadar derine gömdükten sonra tohumları güneşli bir yerde tutmalısınız. Bir hafta gibi kısa bir sürede çimlenmeyi görebilirsiniz. Kış aylarına kadar ise minik soğanlar yetiştirecektir. Sonrasında yapılacak olanlar ise yukarıda verdiğimiz bakım bilgileriyle aynıdır.

Glayöl Çiçeği Hastalıkları ve Zararlıları

Bu bitki çeşitli mantar hastalıklarına oldukça yaygındır. Mantar hastalığı bitkinin yapraklarına ve çiçeklerine zarar verdiği gibi önlenmezse soğanlara kadar ulaşacaktır. Bu hastalığın temel nedeni ise esintili ve güneşli bir yerde olmamasıdır. Bitkinin devamlı olarak esinti alması şarttır. Eğer bu şartlar oluşmuyorsa hastalıkları engellemeniz mümkün değildir.

Bitkiyi yalnızca sabahları sulamanız gerekir. Gece ıslaklığı da bu bitkide birçok soruna yol açabilir.

Hurma Ağacı Nasıl Yetiştirilir?

0
Yatak odasında hurma ağacı
Yatak odasında hurma ağacı

Hurma ağacı yetiştirme aslında oldukça kolaydır. Evlerde ve ofislerde süs palmiyesi olarak kullanılabilecek bitkilerden biridir. Ortadoğu'da yüzyıllardır meyvesi için yetiştirilmektedir. (Palmiyegiller) familyasına ait olan bu bitki Phoenix cinsinin türlerinden biridir. Botanik adı ise Phoenix dactylifera olarak bilinen bu bitkinin anavatanı Irak ve çevresidir.

Yaprakları birkaç yıl boyunca bozulmayan bu palmiyeye İngilizcede ‘date palm' denmektedir. Türkçe karşılığı ise hurma palmiyesidir. Bu rehberde hurma palmiyesinin özelliklerini, bakım şartlarını ve çekirdekten nasıl yetiştirileceğini konu edineceğiz.

Hurma Ağacının Özellikleri

Hurma ağacının yaprakları uzun bir sap üzerinde ince, uzun, sert ve diken gibi sivri uçlu yapraklara sahiptir. Bu bitkideki uzun sap aslında yek yapraktır ancak çok yaprakçıklı bir yapıya sahiptir. Hurma fidanı gelişirken yapraklar da buna bağlı olur büyür. Bu ağacın her bir yaprağı 6 metreye kadar uzayabilir. Toprak altından ise durmadan yeni kökler çıkarır. Yeni çıkan bu kökler oldukça kalın ve serttir. Bitkinin kökleri ve saçakları çok hızlı bir şekilde derinlere doğru hareket eder.

Bu palmiyenin özelliklerinden biri de dişisi ve erkeğinin ayrıdır. Meyve alabilmeniz için erkek ağaçlar ve dişi ağaçların yan yana olması gerekir. Erkek ağaçların çiçek polenleri dişi ağacın çiçeklerine gelmesi halinde ortaya meyve çıkacaktır.

Hurma ağacı yapraklarına yakından bakış
Hurma ağacı yapraklarına yakından bakış

Hurma Ağacı Yaprakları

Hurma ağacının yaprakları yıllarca yeşil halini korurlar. Bu ağaçların yaprak sayısı fazlalaştığı zaman eskilerini kesebilirsiniz. Sararmayı beklerseniz, çok uzun süre beklemeniz gerekebilir.

Hurma ağacı yapraklarına dair dikkat etmeniz gereken en önemli konu, her bir yaprakçığın sert ve sağlam olmasıdır. Yapraklardaki sertlik, uçlara doğru giderek artar. Yaprakların uçları oldukça sivridir ve delici özelliği fazladır. Bu nedenle yaprakların canınızı yakma ihtimali yüksektir. Evinizde çocuklarınız ve evcil dostlarınız varsa bu yapraklara dikkat etmeniz gerekir. Çocukların ve hayvanların ulaşamayacağı yerlerde bakmanız daha iyi olacaktır. Sert yaprakları yüzünden oldukça tehlikeli olduğunu unutmamalı, buna uygun bir ortamda yetiştirmelisiniz.

Evde Hurma Ağacı Bakımı

Hurma ağacı bakımı son derece kolaydır. İç mekânlarda yetişen süs bitkileri içerisinde belki de en dayanıklısı bu bitkidir.

Işık

Hurma ağacını güneş alan bir pencere yanına yerleştirebilirsiniz. Böylesi bir ortamda oldukça yavaş olsa da kış aylarında dahi gelişmeye devam edecektir. Bu bitkinin güneşe ve havadar bir ortama ihtiyacı vardır. Bu nedenle sık sık açık olan bir pencere yanı daha iyi olacaktır. Dış ortamlarda gelişimi iç ortama göre daha yavaş olacaktır. Bitkinin kış aylarındaki dayanıklılığı da oldukça yüksektir. Eksi 10 dereceye kadar dayanıklıdır.

Toprak

Hurma ağacı toprak seçmez ancak ne kadar verimli toprak seçerseniz yaprakların sağlığı da o kadar iyi olacaktır. Geçirgenliği ve verimi yüksek olan bir bahçeden toprak almanız fayda sağlayacaktır. Bu toprağa yarı yarıya oranında torf karıştırmalısınız. Bahçeden aldığınız toprak fazla killiyse, kum ya da ponza taşı karıştırmalısınız. Bu durum toprağın geçirgenliğini artıracaktır. Geçirgen olmayan topraklarda kökler hastalanacak ve çürüyecektir.

Sulama

Hurma ağacı suyu seven bitkilerden biridir. Bitkinin toprağının üst yüzeyi kuruduğunda sulama yapabilirsiniz.

Gübreleme

Hurma ağacı, genel olarak gübrelemeye ihtiyaç duymamaktadır. Bitkinin kökleri, topraktaki elementleri çok iyi bir şekilde alır. Daha iyi yapraklanma için iki ayda bir kez suya karıştırılan genel amaçlı bitki besini verebilirsiniz.

Saksıda hurma ağacı fidesi
Saksıda hurma ağacı fidesi

Çekirdekten Hurma Ağacı Yetiştirme

Sıradan bir yerde satılan hurmanın çekirdeklerinden ağaç yetiştirebilirsiniz. Hurma çekirdekleri özellikle sıcak ortamlarda bir ayı geçmeden önce çimlenir. Tohumu diktikten sonra sıcak bir ortam sağlamanız gerekir. Sıcaklık yeterli değilse tohumlar ya geç çimlenecektir ya da hiç çimlenmeyecektir.

Çekirdeği en az 12 santim olacak bir saksıya dikmeniz gerekir. Böyle bir saksı seçtikten sonra çekirdeği birkaç santim derine dikmeli ve kuvvetli güneş ışığı alacağı bir yerde tutmalısınız. Güneş altında olan saksının toprağının nemini asla yitirmemesi gerekir. Bu nedenle sulamaya dikkat etmelisiniz. Tohum çimlenip, ilk çıkan yapraklar 5 santimi bulduktan sonra sulama düzenini değiştirmeniz gerekir. Bu aşamada toprağın üst yüzeyi kuruduğunda sulama yapmaya başlamalısınız.

İlk İki Yıl

Bu palmiyeye ilk iki yol boyunca bol bol güneş almasını sağlamanız gerekir. Bundaki temel amaç yaprakların daha güçlü gelişmesini sağlamaktır. Üçüncü yılın ardından ise yaz aylarındaki şiddetli öğle sıcaklarından korumanız gerekir. Bu sayede yapraklar güzelce serpilmeye başlar.

İlk iki yıl boyunca hurma ağacı fidelerinin köklerini rahatsız etmemelisiniz. İlk saksısında iki yıl boyunca kalması sorun olmayacaktır. Ayrıca iki yıl boyunca bitki besini vermemeniz gerekir. Bu dönemde genç kökler zarar görebilir.

Üçüncü Yıl ve Sonrası

Üçüncü yılda saksıyı değiştirmeniz gerekir. Bu dönemde 25 santim derin ve 25 santim genişlikteki bir saksıya almalısınız. Bu sayede kökleri rahatça serpilecektir. Yapraklarda yeni saksıda buna göre hızlı biçimde büyüyecek ve gelişecektir.

Hurma fideleri, çekirdekten yetiştiğinde ilk yapraklar genel olarak uzun ve tek parçadır. Gelişen her bir yaprak daha geniş ve büyük olacaktır. Uzun sapta dizili şekilde yaprakçıklı olması ise üçüncü ve dördüncü yılda mümkün olacaktır.

Olgun hurma ağaçları kökten yeni yavrular verecektir. Bunları ayırdıktan sonra çoğaltmak oldukça kolaydır. Ancak olgun ve büyük hurma ağacı Türkiye'de çok fazla olmadığı için genel olarak tek yöntem tohumdan yetiştirmektir.

Doğal ortamında hurma ağaçları
Doğal ortamında hurma ağaçları

Hurma Ağacında Kök Sorunu

Saksıda yetiştirilen hurma ağacında kökler önemli bir sorundur. Bu bitkinin çok güçlü kökleri vardır. Dibe ulaştıkları anda saksının içerisinde çevreyi dolaşmaya başlar ve toprağı dışarıya atar. Bitkinin kök kaidesi böylece dışarıda kalır. Palmiyenizi dikeceğiniz saksının yukarıda verdiğimiz ölçülerde olması bu açıdan çok önemlidir.

Üç, dört yıllık gelişimin ardından bitkiyi sökerek dip yumağını budayabilirsiniz. Bu işlemde en genç kökleri bırakmalı ve diğerlerini kesmelisiniz. Bu sayede aynı fidanı yıllar boyunca aynı büyüklükte saksıda yetiştirebilirsiniz. Saksının dibindeki yumaklaşan kökleri budamanın bitkiye hiçbir zararı yoktur. Kök kaidesi yeni kökler çıkarmaya devam edecektir. Bu kökler çok daha güçlü olacak ve hızlı gelişecektir.

Sık Sorulan Sorular

Hurma ağacı bakımı konusunda en çok sorulan sorular ve yanıtlarını ise aşağıda bulabilirsiniz.

Hurma Ağacı Kaç Yılda Meyve Verir?

Bakımı doğru yapıldığı takdirde bu palmiye 8 ila 10 yıllık olgunluğa ulaştığında meyve vermeye başlar. Fakat dişisi ve erkeğinin bir arada bulunması gerektiği için evde bu palmiyeler meyve vermemektedir. Bu sebeple evde yetiştirdiğiniz palmiyeden meyve beklememelisiniz.

Hurma Ağacı Nerelerde Yetişir?

Hurma palmiyesi eksi 10 dereceye kadar dayanıklı bir bitkidir. Bu bitkiye evlerde rahatlıkla bakabilirsiniz. Bahçede bakım yapıyorsanız, eksi 10 dereninin altına düşmeyen iklimlerde bu palmiyeyi yetiştirmek mümkündür. Özellikle Ege ve Akdeniz gibi sıcak iklimlerde çok daha hızlı ve kolay yetişecektir.

Hurma Ağacı Nasıl Budanır?

Bu palmiyenin budanması için yaprakların sararmasını beklememelisiniz. Yeni ve canlı yeşil yapraklar verdiğinde eski yaprakları tek tek budayabilirsiniz. Yaprakların sararması oldukça uzun bir zaman alabilir. Yapraktan ziyade üç, dört yılda bir kez kök budaması yapmak, evde bakım için çok daha önemlidir.

Hurma Ağacı Ne Kadar Zamanda Büyür?

Çekirdekten yetiştirmeyi hedefliyorsanız, bir ay içerisinde çimlenecektir. Hava koşulları uygun olduğu takdirde ilk güçlü yapraklarını hızlı bir şekilde verir. Olgunluğa ulaşmaları ise 8 ila 10 seneyi bulur. Saksıdaki bitkilerin olgunluğa ulaşması ise çok zordur. Köklerinin sığacağı kadar büyük saksılar bulmak bir yerden sonra mümkün olmayacaktır.

Hurma Ağacı Ne Zaman Sulanır?

Çekirdekten çimlendirdiğiniz hurma palmiyesinin ilk yaprağı 5 santim boyutuna ulaşana kadar devamlı olarak sulamalı, toprağın kurumasına izin vermemelisiniz. Yaprak 5 santime ulaştıktan sonra ise toprağın üst yüzeyi kurudukça sulamanız yeterli olacaktır.