Ana Sayfa Blog Sayfa 2

Leylak Bakımı ve Yetiştirilmesi

0
Leylak çiçeği
Leylak çiçeği

Birçok yerde kendiliğinden yetişen leylak, yirmiden fazla türe sahiptir. familyasının üyesi olan leylağın en yaygın türü ise Syringa vulgaris olarak bilinmektedir. Rehberimizde Syringa vulgaris türünün nasıl yetiştirebileceğinizi ve çoğaltabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Bu çiçeğin rengi leylak rengi ya da lila olarak bilinmektedir. Anavatanı ise Balkan yarımadasıdır. Yaygın olarak kayalık tepelerde yetişir ve kendi başına düzensiz bir çalı şeklinde gelişir. İdeal koşullarda üç ila dört metreye kadar uzayabilmektedir.

İlkbaharda çok güçlü kokulu çiçekler üreten leylak, dünyanın birçok noktasında ekilmiş ve doğallaştırılmıştır. Bu çiçek sıklıkla adi leylak ve hakiki leylak olarak bilinmektedir.

Leylak çiçeği
Leylak çiçeği

Leylak Çiçeği Hakkında

Adi leylak, bu tür içerisinde en fazla çiçek verenlerden biridir. Üç ila dört hafta boyunca çiçek açarlar. Uygun şartlarda çiçekleri altı haftadan daha uzun dayanabilir. Yunanistan, Lübnan ve Kıbrıs gibi ülkelerde bu dönemde çiçek açtığı için Paskalya ile ilişkilendirilen leylak çiçeğine Paschalia denir.

Gösterişli ve hoş bir çiçeği olan leylaklar birçok canlıyı kendisine çeker. Bolca leylak olan bahçelerde sinek kuşları, kelebekler ve bolca arılar görebilirsiniz. Tüm yıl boyunca bol güneş ışığını seven bu bitkiler, soğuğa karşı ise oldukça dayanıklıdır. Birçok iklimde ve bölgede kolaylıkla yetişen bu çalılar, çiçeklenme döneminden önce gübrelenirse çok daha fazla çiçek verecektir.

Leylak Çiçeği Bakımı

Hakiki leylak çiçekleri, tam güneş ışığını seveler. Gölge alanları da tolere edebilse de, bu alanlarda her zamanki gibi çiçek üretimi yapamazlar. Leylak çiçeğinin günde en az altı saat parlak ve doğrudan güneş ışığı alması gerekir. Bununla birlikte bahçenize ekerken ya da saksıda bakıyorsanız, yaz aylarındaki sert öğle güneşinden korumanız gerekir.

Bu çalılar çok düşük sıcaklıklara dahi dayanabilirler. En dayanıklı süs bitkilerinden biridir. Bununla birlikte en iyi şekilde yaz aylarında serin olan bölgelerde yetişirler. Çok sıcak ve nemli bölgelerde büyümelerinde sorun yaşanabilmektedir.

Yaprak lekeleri, yanıkları, pul böcekleri gibi haşere ve hastalıklara karşı hassas olan bu bitkiyi uygun ilaçlarla tedavi etmek gerekir. Bununla birlikte leylak çiçeklerinde en yaygın görülen sorun küllenmedir.

Leylak Çiçeği Dikimi

Adi leylakların sonbahar aylarında toprak donmadan önce ya da ilkbaharın başlarında don belirtileri bittikten sonra ekilmesi gerekir. Sağlıklı ve güçlü bitkiler elde etmek istiyorsanız iyi bir hava sirküalasyonu ve bol ışık alan bir yere ekim yapmalısınız. Leylakları çimenli alanlara dikmekten kaçınmalısınız. Düzenli sulama bu bitkiler için kötü olabilir.

Leylakların en iyi şekilde büyümesini sağlamak için iyi drene olan toprağa ihtiyaç duyarlar. Humus açısından zengin olan, verimli bir toprak bu bitki için idealdir. Eğer toprağın yeterince verimli olmadığını düşünüyorsanız kompost ekleyebilirsiniz.

Gübreleme

Adi leylakların gübrelenmesi zorunlu değildir. Bununla birlikte çiçeklenme döneminden önce verilen gübre, daha fazla çiçeğin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Kış aylarının sonunda ya da ilkbahar aylarının başlarında az miktarda genel kullanım amaçlı gübre verebilirsiniz. Bununla birlikte bu bitkilerin nitrojene karşı çok hassas olduğunu ve aşırı gübreleme durumunda daha zayıf bir çiçeklenme dönemi geçireceğini unutmamalısınız.

Sulama

Hakiki leylak çiçeğinin yetiştirilmesi ve bakımı çok kolaydır. Bununla birlikte yeni bir ortama ektiğinizde alışana kadar biraz daha fazla ilgi beklerler. Buna karşın bu süre en fazla birkaç ay sürecektir. Derin bir kök sistemini kurmasının ardından bu bitki kuraklığa karşı dayanıklı hale gelecektir.

Bahçenizde ya da saksıda ektiğiniz leylakları aşırı sulamadan kaçınmalısınız. Yalnızca toprak tamamen kuruduğunda sulama yapmanız yeterli olacaktır. Yaz aylarının aşırı kurak olduğu günlerde daha sık sulama gerekebilir. Yetersiz sulama bu bitkinin yapraklarının solmasına ve şeklinin bozulmasına neden olacaktır.

Leylak Çiçeğinin Budanması

Leylakların budanması oldukça önemli bir konudur. Yetişkin leylaklar çiçek açtıktan sonra budanması gerekir. İnce dalların fazla budanmaması önemlidir. Bu ince dallar sonraki yıllarda yan dallar verecek ve bunlar çiçek açacaktır.

Leylak fidanı doğru bir şekilde budandığında oldukça güzel bir şekle sahip olacaktır. Dallı budaklı ve kısa boylu olacak şekilde yapılacak olan budama faydalı olacaktır. Leylak çiçeğini 1,5 ila 2 metre arasında tutmanız yeterli olacaktır.

Leylak Çiçeği Nasıl Çoğaltılır?

Adi leylak çiçeğini çoğaltmak oldukça kolaydır. En başarılı yöntem dipten alınan sürgünlerdir. Dipten çıkan sürgünleri, sonbahar ayında ayırarak toprağa dikebilirsiniz. Aldığınız sürgünleri toprağa diktikten sonra hemen sulamanız gerekir. Baharda gelişecek olan yeni leylak, yeterince dallanıp budaklanması durumunda sonraki sene bahar ayında çiçek açacaktır. Eğer yeterince dallanıp budaklanmadıysa çiçek açması için iki yıl beklemeniz gerekir.

Tohumdan yetiştirmeniz durumunda, tohumların en az iki ay kış üşümesini geçirmesi gerekir. En geç Ocak ayında ekeceğiniz tohumlar için fazladan sabır ve özen göstermeyi unutmamalısınız.

Japon Gülü Rehberi: Yetiştirilmesi ve Bakımı

0
Kırmızı Japon gülü
Kırmızı Japon gülü

Ebegümecigiller familyasına mensup olan Japon gülünün anavatanı Doğu Asya’dır. Bu süs bitkisinin Latincedeki adı ‘Çin gülü’ anlamına gelmesine rağmen, Türkiye’de Japon gülü olarak bilinmektedir. Bu bitki ülkenin birçok noktasında saksılarda yetiştirilirken, özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinin sahillerinde bahçelerde de bakılabilmektedir.

Son derece güzel çiçekler açan ve ortama renk katan bu çiçeğin botanik ismi ise Hibiscus rosa-sinensis olarak bilinmektedir. Dünya çapında oldukça popüler olan bu süs bitkisi, doğal ortamında tropikal ve alt tropikal bölgelerinde yetişmektedir.

Japon gülüne dair en ilginç özelliklerden biri, yerel dağılımının belirsiz olmasıdır. Birkaç kritik noktaya dikkat ettiğiniz sürece, bu bitkinin bakımı son derece kolaydır. Doğru koşullar ve sabır gösterdiğinizde birbirinden güzel çiçeklere sahip olabilirsiniz.

Japon Gülü Çiçeğinin Özellikleri

Japon gülü çiçekleri çok fazla nektar üretmektedir. Bu da sinek kuşları ve kelebekler gibi nektardan beslenen birçok hayvanı cezbetmektedir. Eğer bahçenizde bol miktarda Japon gülü çiçeği varsa, bolca kelebek görmeye de hazırlıklı olabilirsiniz.

Geleneksel Çin tıbbında önemli bir rolü olan bu çiçek; öksürük, soğuk algınlığı, ateşli hastalıklar ve sistit gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu bitkinin kökleri, yaprakları ve çiçekleri yenilenebilmektedir. Çiçekleri çaylarda, salatalarda ve alkollü içeceklerde kullanılabilmektedir. Hindu inancında da önemli bir yeri olan bu çiçek Hindistan’ın belirli bölgelerinde Kali isimli tanrıçaya sunulmaktadır.

1960 yılından bu yana Malezya’nın ulusal çiçeği olan Japon gülü çeşitleri, birçok farklı çiçek için harika bir arkadaştır. Evcil hayvanlar için toksik olmayan bu bitkiyi iç ortamlarda güvenle yetiştirebilirsiniz.

Japon Gülü Bakımı

Bu tropikal bitki bol miktarda güneş ışığına ihtiyaç duymaktadır. Ancak ihtiyaç duyduğu bu ışık, bulunduğu ortama göre değişiklik gösterebilir. Daha soğuk iklimlerde, bol miktarda güneş ışığı bu bitkiyi mutlu edecektir. Eğer sıcak bir iklimde taşıyorsanız, bitkinizi kısmi gölge bir alanda yetiştirmeniz daha iyi olacaktır. Buna karşın bu durumun bir kural olduğunu unutmamalısınız. Eğer bitkiniz çokça çiçek veriyorsa, ne yapıyorsanız onu yapmaya devam edebilirsiniz.

Öne çıkan nektarıyla Japon gülü çiçeği
Öne çıkan nektarıyla Japon gülü çiçeği

Toprak Seçimi

Japon gülü genel olarak organik besleyiciliği kuvvetli olan toprakları daha çok sever. Eğer bitkinizi iç mekânda, saksıda yetiştirecekseniz torf yeterli olacaktır. Buna karşın dış mekânda saksı içerisinde olacaksa torf toprağa, az miktarda dere kumu ve arazi toprağı karıştırabilirsiniz. Drenajın iyi olmasına dikkat etmeni unutmamalısınız.

Bir ya da iki yılda bir saksı değiştirmeniz oldukça faydalı olacaktır. Mevcut saksısından biraz daha büyük bir saksı tercih etmeniz yeterli olacaktır. Drenaj deliği bulunan, nispeten sığ saksılar Japon gülleri için oldukça idealdir.

Sıcaklık

Bu bitki, genel olarak tüm yıl boyunca 12 ila 20 derece arasında değişen sıcaklıkları tercih etmektedir. Soğukları sevmeyen bu tropikal bitki, birkaç gece boyunca 0 derecenin altındaki sıcaklıklarda kaldığında bir anda ölebilir. Bu sebeple eğer geceleri 0 derecenin altına düşen bir bölgede yaşıyorsanız, kış aylarında bitkinizi iç mekâna almak daha iyi bir fikir olacaktır. Bitkinin soğuğa dayanıklılığı türüne bağlı olarak bazı ufak değişiklikler gösterebilir.

Gübreleme

Japon gülü çiçeğini belirli aralıklarla gübrelemeniz, çiçekleri teşvik etmek açısından önemlidir. Yavaş salınan bir gübre yeterli olacaktır. Her yıl dört kez genel amaçlı gübre kullanmanız yeterli olacaktır. Ancak gübrenin yarı yarıya seyreltilmiş olmasına dikkat etmeniz gerekir. Gübreleme için en iyi dönem, ilkbahar aylarının başları ve yaz aylarının ortalarıdır.

Sulama

Japon gülü çiçeğinin sulama sıklığı genel olarak çevre koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Aşırı kurak ortamlarda, bitkiyi günde iki kez dahi sulayabilirsiniz. Saksıda yetiştirdiğiniz bitkinin sulama zamanın gelip gelmediğini anlamak için toprağı üstten kontrol edebilirsiniz. Eğer toprağın üstü kurumuşsa sulama yapabilirsiniz. Çiçeklerin gelişim zamanında bolca suyu ihtiyacı olacaktır.

Eğer bitkinizin yaprakları sararıyorsa, bu genelde çok fazla su aldığının göstergesidir. Böylesi bir problemle karşılaşırsanız, sulama sıklığınızı azaltabilirsiniz.

Japon Gülü Budaması

Japon gülünün budanması oldukça kolaydır. Budama yapmanız faydalı olacaktır. Budamayı nasıl istiyorsanız o şekilde yapabilirsiniz. Budama için en iyi zaman ise kış aylarının sonudur. Yaz aylarında yalnızca ufak tefek budalamalar yapmalısınız. Büyük budamalardan kaçının.

İç ortamlarda saksıda yetişen bitkileri, kış aylarının ortasında ve sonunda budayabilirsiniz. Bir aylık dinlenmenin ardından ciddi bir budama yapılabilir. Tüm dalların yarı yarıya kısaltılması, çiçeklerin daha iyi büyümesine yardımcı olacaktır.

Saksıda yetiştirdiğiniz çiçekler, kök budaması da isteyecektir. Bu işlemi Mart ayının sonunda ya da Nisan ayının başında yapabilirsiniz. Toprak biraz kuruduktan sonra, bitkiyi sökmelisiniz. Toprağı dikkatli bir şekilde arındırdıktan sonra iç içe geçmiş olan kökleri çözmelisiniz. Bu aşamada sağlıksız ve fazla uzun kökler kesebilirsiniz. Bu işlem sırasında mevcut köklerin en fazla üçte birini kesmelisiniz. Daha fazlasını kesmeniz bitkiye zarar verecektir. Kök budamasıyla birlikte aynı anda mutlaka dalları da budamalısınız.

Japon Gülü Çiçeğinin Çoğaltılması

Japon gülü çoğaltma işlemi oldukça basittir. Bu çiçeği bol miktarda çoğaltarak arkadaşlarınıza ve sevdiklerine hediye edebilirsiniz. Bu çiçeği dallarından köklendirerek çoğaltabilirsiniz. Bu yöntem için en iyi zaman ise Haziran ve Temmuz aylarıdır.

Bitkinin olgun ve yeşil olan tepe çeliğini 10-15 santim kadar alabilir ve suda köklendirebilirsiniz. Suda bekleyen dalların kök çıkarması bir ay sürebilir. Kökler yaklaşık olarak 5 santime ulaştığında saksıya dikebilirsiniz. Saksıya dikim yaparken mutlaka köklendirme toprağı tercih etmelisiniz. Bu sayede köklendirme işleminizin başarı şansı çok daha yükselecektir.

Bitkinin odunlaşmış genç ve yapraklı dallarıyla da aynı yöntemle çoğaltma yapabilirsiniz. Bu noktada dikkat etmeniz gereken noktalardan biri, bazı türlerin kolay kolay köklenmeyecek olmasıdır. Hatta kimi hibrit türleri hiçbir şekilde köklenmemektedir. Bu türler aşı yöntemiyle çoğaltılmalıdır.

Japon Gülü Zararlıları ve Hastalıkları

Japon gülü çiçeği belirli bazı problemler yaşayabilir. Bu bitkide karşılaşma ihtimaliniz olan en büyük problem yaprak bitleri ve örümcek akarları olacaktır. Ayrıca bahçede bakım yapıyorsanız karıncalar da zaman zaman problem yaratabilir. Eğer böylesi davetsiz misafirleri bitkinizde fark ederseniz, öncelikle su püskürterek kurtulmaya çalışabilirsiniz. Eğer bu yöntem işe yaramazsa neem yağı ya da sıvı deterjan da kullanabilirsiniz. Bu davetsiz misafirleri gördüğünüz anda uzaklaştırmazsanız, bitkinizin tamamını sarabilir.

İlkbahar aylarında yaprak bitleri ciddi bir sorun haline gelebilir. Yaprak kıvrılması ve bozulması, sarı lekeler, kahverengiye dönüşen ve düşen yapraklar yaprak biti istilasının ilk belirtileri olabilir. Yaprak biti gördüğünüzde bitkinizi banyoda yıkayabilirsiniz. Lavanta ve biberiye yağı gibi doğal çözümler de faydalı olabilir.

Ev ortamında sık sık örümcek akarları musallat olabilir. Yaprakların altını ve üstünü iyice yıkamak bu soruna çözüm olacaktır. Bit gibi sorunlarla karşılaştığınız anda ilaçlama yöntemine de başvurabilirsiniz.

Son olarak tomurcuk dökülmesi gibi sorunlar ise, ısının ani şekilde değişmesine bağlı olarak gelişecektir. Sonbahar aylarında havanın serinlemesiyle birlikte, cereyan tomurcukların dökülmesine neden olmaktadır. Bitlenme de tomurcukların dökülmesine neden olan bir diğer faktördür.

Sonuç olarak; bu bitkinin bakımında birkaç noktaya dikkat ederek kolaylıkla yetiştirebilirsiniz. Japon gülü çiçekleri oldukça hoş bir görünüme sahiptir. Bu çiçekler sayesinde evinizin ya da bahçenizin havasını tamamen değiştirebilirsiniz.

Tilki Kuyruğu Bitkisi (Ceratophyllum Demersum) Rehberi

1
Tilki kuyruğu bitkisi
Tilki kuyruğu bitkisi

Botanik adı Asparagus densiflorus olan tilki kuyruğu bitkisi, oldukça çekici bir bitkidir. Bu bitkinin ana vatanı Mozambik ve Güney Afrika Cumhuriyeti başta olmak üzere Güney Afrika kıtasıdır.

Yeşil parlak renkleriyle dikkat çeken tilki kuyruğu bitkisi, ofislerde ve evlerde ruh halinizi canlandırmak için birebirdir. Bakımı son derece kolay olan bu bitki (kuşgonmazgiller) ailesindendir. 

Yıl boyunca yeşil kalan bu bitkinin yaprakları iğneye benzer. İlkbahar aylarında ise beyaz çiçekleri, kırmızı küçük meyvelere dönüşmektedir. Her ne kadar narin bir görünüme sahip olsa da, oldukça istilacıdır. İç mekânda herhangi bir sorun yaşamamasına karşın, bahçeye dikmek istiyorsanız düzenli budama gerektirir. Düzenli budama bitkinin kontrol altında tutulması açısından önemlidir.

Tilki Kuyruğu Bitkisi Hakkında

Tilki kuyruğu bitkisinin güçlü yumru kökleri vardır. Bu bitkiyi nemli ortamları severler. Güney Afrika'nın ormanlarında yaygın olarak bulunmaktadır. Doğal ortamında bu bitkiler 90 santim uzunluğa kadar ulaşabilmektedir. Uygun bir gelişim sağlamak için saksıyı zaman zaman çevirmeniz faydalı olacaktır. Bu bitkinin 10 derecenin altındaki sıcaklıklarda kalmaması gerekir. Sıcak havaları seven tikli kuyruğu bitkisi beyaz çiçekler ve kırmızı meyveler üretir. Olgun bitkiler, kuraklığa çok dayanıklıdır.

Tilki Kuyruğu Bitkisi Bakımı

Tilki kuyruğu bitkisini yetiştirmek oldukça kolaydır. Bu nedenle özellikle bitki bakımına yeni başlayacak olanlar için ideal alternatiflerden biridir. Doğru bir konumlandırma ve sıcaklık sayesinde neredeyse kendi kendine gelişecektir.

Saksıda tilki kuyruğu bitkisi
Saksıda tilki kuyruğu bitkisi
Tilki kuyruğu bitkisi meyveleri
Tilki kuyruğu bitkisi meyveleri

Sıcaklık

Tilki kuyruğu bitkisi için ideal sıcaklık aralığı 16 ila 24 derece arasındadır. Bu bitkinin 10 derecenin altında tutulmaması gerekir. Bu tropikal bitki, doğrudan güneş ışığından çok fazla hoşlanmaz ancak sürekli olarak aydınlık ister. Yaz aylarında dolaylı güneş ışığı alacağı bir yerde konumlandırmanız yeterli olacaktır. Kış aylarında ise özellikle sabah ve akşam saatlerinde doğrudan güneş ışığı almasında herhangi bir sakınca yoktur.

Gübreleme

Bu bitki çok hızlı bir şekilde büyür. Büyüme mevsimi olan ilkbahar ve yaz aylarında ayda bir kez genel amaçlı bitki gübresi kullanabilirsiniz. Kış aylarında ise gübrelemeden kaçınılması gerekir.

Bu bitkinin yaprakları soluk sarı renge dönmeye başlayabilir. Eğer böylesi bir durumla karşılaşırsanız, gübreleme sıklığını artırabilirsiniz.

Budama

Tilki kuyruğu bitkisi çok hızlı ve agresif bir şekilde büyür. Yukarıya doğru büyümesini engellemek adına düzenli bir şekilde budanması gerekir. Bunun yanı sıra budama gür görünümün korunması açısından da önemlidir. Aynı zamanda her yıl ilkbahar aylarında daha büyük bir saksıya taşımanız da gerekir.

Sulama

Tilki kuyruğu bitkisi, nemi seven ve sıcak tropikal iklimden gelen bir bitkidir. Bu sebeple toprağın kurumamasına dikkat etmek gerekir. Yetersiz nem oranları bitkinin daha yavaş gelişmesine neden olacaktır. Sulamalar arasında toprağın kurumasını beklemeniz gerekir. Ancak yalnızca üstten kuru olduğunu görmeniz, sulama vaktinin geldiğini anlatacaktır. Bu bitkiyi çok fazla kuru ortamda bırakmamanız gerekir.

Bu bitkinin aşırı sulanması kök çürümesine neden olacaktır. Bu sebeple sulama düzeninize dikkat etmelisiniz. Kökler çürümeye başladığında bu süreci geri çevirmek çok zordur.

Sulama için asla çok sıcak ve çok soğuk sular kullanmamalısınız. Oda sıcaklığında bir su yeterli olacaktır.

Nem

Kış aylarında toprağın tamamen kurumasına izin verilmemelidir. Bununla birlikte daha uz sulama yapmalısınız. Toprak çok kuru kaldığında yapraklar dökülmeye başlayacaktır. Bu orman bitkisi için nem çok önemlidir.

Tilki kuyruğu bitkisinin iyi derece gelişmesi için nem oranının yüzde 40 ila 50 arasında olması gerekir. Eğer kuru bir iklimde yaşıyorsanız, çakıl tepsisi yöntemini kullanabilirsiniz. Bu yöntemde saksının altına çakıl taşlarıyla dolu bir tepsi yerleştirmeli ve tepsiye su dökmelisiniz. Suyun saksıya değmemesi çok önemlidir.

Aynı zamanda bitkinin yapraklarını düzenli olarak buğulamak da yeterli nem oranının sağlanması açısından önemlidir. Bitkiyi klima ya da radyatör gibi ısı kaynaklarından uzak tutmanız gerekir.

Tilki Kuyruğu Bitkisi Nasıl Çoğaltılır?

Tilki kuyruğu bitkisi çoğaltılması çok kolay olarak bitkilerden biridir. Düzenli budama ihtiyacı olan bu bitki çok hızlı bir şekilde gelişir. Gür bir görünüm istiyorsanız, sapları düzenli olarak kesmelisiniz.

Budama esnasında kestiğiniz bu sapları, yeni bitkiler oluşturmak için kullanabilirsiniz. Bu işlem için en uygun zaman ilkbahar aylarıdır. İlkbahar aylarında saksı değişimi yaptığınız zaman budama işlemini de gerçekleştirebilir ve yeni bitkiler edinebilirsiniz. Saksı değişimi sırasında bitkinin sağlıklı bir kök topunu alarak, taze toprağa yerleştirmeniz yeterli olacaktır.

Tilki kuyruğu bitkisi zararlılara ve hastalıklara karşı da oldukça dayanıklıdır. Bununla birlikte nem eksikliği örümcek akarlarına neden olabilir.

Agave Americana Bakım Rehberi

0
Meksida'da devasa bir agave
Meksida'da devasa bir agave

Agave Americana, agave bitkisi, sabır otu ya da sabır çiçeği olarak bilinen Agave spp. esasen bir sukulent çeşididir. Birçok alt türü bulunan agave bitkisi geniş sivri yapraklarıyla dikkat çeker. (kuşkonmazgiller) familyasından olan agave bitkisinin ana vatanı ise Güney Amerika ve Kuzey Meksika'dır. Bununla birlikte Akdeniz, Afrika, Çin, Hindistan, Tayland ve Avusturya'da da doğal olarak yetişmektedir.

Oldukça yavaş büyüyen agaveler, çan şeklinde çiçekler verirler. Bu çiçekler beyaz, sarı, yeşil renktedir ve uzun ömürlüdür. Sert yapılı agavelerde yapraklar mavi ve yeşil tonlarındayken, sıcak iklimlerde yetişen türler daha çok gri ve yeşil renk tonlarına sahiptir.

Agave bitkisi hem insanlar hem de evcil hayvanlar için zehirlidir. Bu sebeple bahçenizde ya da evinizde bir agave varsa çocuklarınızı ve evcil dostlarınızı uzak tutmalısınız.

Âlem:Plantae
Bölüm:Tracheophyta – Damarlı Bitkiler
Grup:Angiosperms – Kapalı Tohumlular
Sınıf:Magnoliopsida
Takım:
Familya:Asparagaceae
Alt Familya:Agavoideae
Cins:Agave
Tür:A. Americana

Agave Americana Hakkında

Agave Americana mavimsi ve gri tonlarda yapraklarıyla ayırt edici özelliklere sahiptir. Renkleri dışında bu bitki türlerini birbirinden ayırt etmek oldukça zordur. Yaprakları genel olarak kavislidir ve kenarlarında testere dişlere benzer bir yapıya sahiptir. Yapraklarının ucu ise oldukça sivri ve serttir. Bu sivri dişler nedeniyle bitkiler oldukça tehlikelidir. Eğer agave Americana gibi bir bitki yetiştirmek istiyorsanız oldukça dikkatli olmanız gerekir.

Eski yaprakları toprağa doğru yatan bitkinin ana gövdesi yoktur. Yıllar içinde giderek daha büyük bir hal alır. Doğru şartlarda bazı agave türleri 10 metreye kadar büyüyebilmektedir.

Agave Americana Bakımı

Agave bakımı oldukça kolay olan bitkilerden biridir. Bu bitkiler çiçeklerinden çok yaprakları için yetiştirilir. Eğer bir bahçeniz varsa, peyzaj noktasında bu bitkiyi ekmeyi düşünebilirsiniz. Etrafında yeteri kadar büyüyeceği alan varsa, neredeyse kendi kendine yetişecek bir bitkidir. Bunun yanı sıra küçük agave türleri, iç mekânlarda saksı bitkisi olarak yaygın olarak yetiştirilmektedir.

İhmal edilmeye aldırış etmeyen bu bitkilerin, bolca güneş ışığı ve drene bir toprak dışında pek bir beklentisi yoktur. Uygun bir konumda olduğu sürece, ekstra hiçbir bakım yapmasanız da kendi kendine büyüyecektir.

Toprak Seçimi

Agave Americana, toprak seçmeyen bitkilerden biridir. İyi drene edilmiş herhangi bir toprakta rahatlıkla büyüyebilirler. Bununla birlikte taşlı ve kumlu bir toprağı daha çok sever. Nem tutan topraklarda bu bitkinin kökleri çürüyebilir. Bu sebeple nasıl bir karışım kullanırsanız kullanın, iyi drene olması yeterli olacaktır. Eğer karışım hazırlamak istemiyorsanız, sukulent toprağı kullanabilirsiniz.

Saksı Seçimi

Diğer sukulentlerde olduğu gibi agavelerin kökleri de sığdır. Bu sebeple sığ bir saksı seçmeniz yeterli olacaktır. Bu bitkiler çok fazla toprak istemezler. Bununla birlikte yaprakların zamanla çok büyüyeceğini unutmamalısınız. Sağlam ve drenaj delikleri bulunan bir saksı seçmelisiniz.

Agave büyüdükçe, saksıyı birkaç yılda bir değiştirebilirsiniz. Değişim için en iyi zaman ilkbahar ve yaz aylarıdır. Saksı değişimiyle birlikte toprak değiştirmeniz de faydalı olacaktır. Eğer agave Americana çok geliştiyse, saksı değiştirmeye gerek yoktur. Ancak yine de birkaç yılda bir toprağını tazelemeniz fayda sağlar.

Sulama

Agave Americana kuraklığa karşı oldukça dirençli bir bitkidir. Bahçenizde baktığınız agaveleri sulamanız için, uzun süre boyunca hiç yağmur yağmamış olması gerekir. Evlerde baktığınız avage bitkileri sulamak için ise toprağın tamamen kurumasını beklemeniz gerekir.

İlk kez saksıya ektiğiniz agave americana bitkisini ilk ay boyunca dört ila beş günde bir sulamanız gerekir. Bunun ardından sıcak mevsimlerde haftada bir kez sulamanız yeterli olacaktır. Sulama işleminizi havanı durumuna göre belirleyebilirsiniz. Kış aylarında ayda bir kez sulamak dahi yeterli olacaktır.

Işık

Agave americana tam güneş ışığı alan yerleri sever. Bu bitkilerin günde en az altı saat boyunca güneş ışığı alması gerekir. Yarı gölge yerlerde de yetişebilen agavelerin büyüme hızı düşecektir. İklimin çok sıcak olduğu bölgelerde gölgelerde de iyi bir gelişim gösterebilirler.

Dona karşı dayanıklı olmamakla birlikte, agave bitkisi düşük nem oranını severler. Yüksek nemler, bitkinin taç kısmında çürümeye neden olabilir.

Gübreleme

Agave bitkisini gübrelemeye genel olarak ihtiyaç yoktur. Bununla birlikte çiçek açmalarını sağlamak için gübre kullanabilirsiniz. Ancak burada dikkat etmeniz gereken önemli konulardan biri, çoğu agavenin çiçek açtıktan sonra öldüğüdür. Bu sebeple çiçek açması genel olarak istenmeyen bir durumdur.

Agave americana dikenleri
Agave americana dikenleri
Agave yaprakları
Agave yaprakları

Agave Nasıl Çoğaltılır?

Agave americana bitkisini iki farklı yolla çoğaltmanız mümkündür. Bunlardan biri olgun bitkilerin tomurcuklarından çoğaltmak iken diğeri ise tohumdan çoğaltmaktır. Her iki yöntem de oldukça kolay ve başarılıdır.

Tomurcuktan Çoğaltma

Olgun bir agave americana bitkisinin etrafından küçük yeni tomurcuklar çıkacaktır. Bu tomurcuklar sayesinde kısa zamanda birçok agave bitkisine sahip olabilirsiniz. Bu durum aynı zamanda olgun agave bitkinizin kontrolsüzce büyümesine de engel olacaktır.

Tomurcuktan çoğaltma herhangi bir zamanda yapılabilse de, tomurcukların birkaç santim olmasını beklemek ve sıcak aylarda bu yöntemi kullanmak başarı şansınızı artıracaktır. Sağlıklı ve iyi bir tomurcuk tespit ettiğinizde steril aletlerle toprağı hafifçe kazıp, tomurcuğu çıkarabilirsiniz. Tomurcuğun köklerine mümkün mertebe zarar vermemeye çalışın.

Aldığınız tomurcuğu gölge bir alanda birkaç gün açıkta bırakın. Bunun ardından uygun bir saksıya dikerek, toprağını hafifçe nemlendirin. Aydınlık ve sıcak bir alanda, düzenli olarak nemli tuttuğunuz tomurcuk, birkaç hafta içinde büyüyecektir.

Tohumdan Çoğaltma

Agave bitkilerini tohumdan yetiştirmek de hayli kolaydır. Sığ ve drenaj deliği bulunan bir saksıya, tohumları serpmeniz yeterli olacaktır. Agave türüne bağlı olarak aydınlık ya da gölge bir ortamda bırakmanız gerekebilir. Tohumlarınızı düzenli ancak hafif şekilde nemli tutmanız gerekir.

Saksının üzerini streç filme sarmanız, uygun ortamın yaratılması açısından önemlidir. Aynı zamanda saksının 20 derecenin üzerinde sıcaklığa sahip bir ortamda olması gerekir. Birkaç hafta içinde fideleriniz görünmeye başladığında streç filmi çıkarabilirsiniz.

Agave Americana Zararlıları ve Hastalıkları

Agave bitkileri genel olarak zararlı ve hastalıklara karşı oldukça dirençli bitkilerdir. Bu tip bir sorunla nadir olarak karşılaşırsınız. Bununla birlikte bit gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Eğer bitkinizin üzerinde bitler görmeye başladıysanız hemen önlem almanız gerekir.

Agave bitkisinde sık görülen sorunlardan biri yapraklarının eğilmesidir. Bu sorunun sebebi genellikle yanlış sulama uygulamalarıdır. İki sulama arasında toprağın tamamen kurumasını beklemeniz, bu sorunu düzeltecektir. Bunun yanı sıra gene sık görülen sorunlardan biri olan yapraklarda sararma da aşırı sulamanın ya da yetersiz güneş ışığının habercisidir. Bitkinizi daha fazla güneş ışığı alabileceği bir yere götürerek, sulama zamanınızı düzenlemeniz bu sorunu çözecektir.

Venüs Saçı Bakımı

0
Venüs saçı bitkisi
Venüs saçı bitkisi

(Baldırıkaragiller) familyasına ait olan Venüs saçı bitkisi, birçok iklimde kendi kendine yetişen oldukça hoş yapraklara sahip bir bitkidir. Eğrelti otlarından olan bu bitkinin botanik adı ise Adiantum capillus-veneris olarak bilinmektedir.

Yüksek nemli ve geçirgen toprakları seven Venüs saçı; ABD'nin güneyinde, Meksika'da, Orta Amerika'da, Afrika'da ve Batı Asya'da yaygın olarak yetişmektedir. Türkiye'de de bu bitkiyi özellikle nem oranı yüksek olan yerlerde kendiliğinden yetişmiş bir şekilde görebilirsiniz. Bu kadar yaygın olmasına karşın, pahalı bir süs bitkisidir.

Bu güzel eğrelti otları, yağmur ormanlarında, iğne yapraklıların yoğun olduğu ormanlarda, mineral bakımından zengin olan kaynaklarda, çalılıklarda hatta bahçelerinizde bile kendiliğinden ortaya çıkmış olabilir. Gri ve yeşil yaprakları, peyzajlarda pitoresk bir hava yaratılmasına yardımcı olur.

Âlem:Plantae
Bölüm:Tracheophyta – Damarlı Bitkiler
Sınıf:Polypodiopsida
Takım:
Familya:
Cins:Adiantum
Tür:Adiantum Capillus-Veneris

Venüs Saçı Hakkında

Venüs saçı bitkisi genel olarak nemi ve kireçtaşı oluşumlarında büyür. Güney yarımkürede bu bitki genellikle güneye bakarken, kuzey yarımkürede ise kuzeye bakar şekilde büyümesiyle bilinir. Bu bitki romatizma, öksürük, sarılık ve adet ağrılarının tedavisinde kullanılır.

Yaklaşık olarak 250'den fazla Adiantum türü vardır. Capillus-veneris bu türler arasında en bilinenleridir. Bunun yanı sıra A. Peruvianum, A. Pedatum, A. Hispidulum da bu ailenin bilinen üyeleri arasındadır.

Beş parmaklı eğrelti otu olarak da bilinen Venüs saçı, çok yavaş büyümektedir. Tam olarak olgunluğa ulaşmaları 3 yılı bulabilmektedir. Bu bitkiler dokunulmaktan hoşlanmazlar. Boyları ise 15 ila 30 santim arasında değişiklik göstermektedir.

Ormanda Venüs saçı bitkisi
Ormanda Venüs saçı bitkisi

Venüs Saçı Bakımı

Bu eğrelti otunun canlı tutulması bakımında birçok yanlış anlama bulunmaktadır. Bazı temel faktörleri uyguladığınızda, bitkinin bakımı da oldukça kolaydır. Ancak temel bazı şartları sağlamadığınızda sağlıklı bir bitkiye sahip olma şansınız çok düşük olduğu gibi, bitkiyi hayatta tutmanız da neredeyse mümkün değildir.

Saksı Seçimi

Bu bitkileri iç mekanda yetiştirmek istiyorsanız, küçük saksılar tercih etmelisiniz. Büyük saksılarda nemin daha fazla tutulacağını doğru olmakla birlikte, bu durum bitkiniz açısından esasen olumsuzdur. Saksı seçerken drenaj deliklerinin mutlaka yeteri kadar olduğundan emin olmalısınız.

Toprağı hızla kuruttuğu için kil saksıları bu bitki için tercih etmemelisiniz. Bunun yanı sıra Venüs saçı saksı değişiminden hoşlanmamaktadır. Bu sebeple değişimin yalnızca ilkbahar aylarında yapılması gerekir.

Toprak Seçimi

Venüs saçı bitkisi, humus ve organik madde açısından zengin, nem tutan ancak iyi drene toprakları tercih eder.

Bu bitkinin sağlıklı ve hızlı bir şekilde gelişmesini istiyorsanız özel bir toprak karışımı hazırlamalısınız. Standart bahçe toprağı olan torfa, orkide çam kabuğu, ponza taşı ve küçük çakıl taşları ekleyebilirsiniz. Her bir malzemeyi bir ölçü olacak şekilde hazırlamanız yeterlidir. Çakıl taşlarını karıştırmadan önce yıkamayı unutmamalısınız.

Eğer orkide çam kabuğu bulamazsanız, kurumuş herhangi bir ağacın kabuk parçalarını da kullanabilirsiniz.

Nem

Bu eğrelti otunun sağlıklı bir şekilde büyümesini istiyorsanız, en önemli faktörlerden biri nemdir. Hayatta kalması ve daha sağlıklı gelişmesi için çok fazla nem ihtiyacı olduğunu unutmamalısınız.

Eğer bahçede ekecekseniz, bu bitki için bol nemli bir yer seçmeye çalışmalısınız. İç mekânda yetiştirirken ise, bitkiyi özellikle yaz aylarında günde birkaç kez sulamanız gerekebilir. Eğer çok kuru bir iç mekânda ise çakıl tepsisi hazırlayabilirsiniz. Bu sayede bitki gereken nemi alacaktır.

Venüs saçı sıklıkla banyo gibi alanlarda konumlandırılabilmektedir. Eğer yeterince ışık alan bir penceresi varsa, bitkiyi banyoya yerleştirebilirsiniz. Banyoda sürekli neme maruz kalacağı için oldukça iyi bir şekilde gelişecektir. Eğer bitkinizin yaprakları kıvrılıyor ve uçları kuruyorsa bu genellikle havanın kuru olmasından kaynaklanır. Bu durumlarda daha fazla nem sağlamanız gerekir.

Sıcaklık

Bu eğreltiotu, ılıman iklimlerde çok daha iyi şekilde gelişir. Bununla birlikte soğuğa karşı direnci çok yüksek değildir. Bu sebeple sıcağın 16 derecenin altında olduğu bir noktada konumlandırmamaya dikkat etmelisiniz.

Bu bitki doğal ortamında kısmen gölge ve kısmen de güneş ışığı altında büyür. Bu koşulları iç mekânlarda taklit etmek oldukça kolaydır. Sabah ve akşam doğrudan birkaç saat güneş ışığı alan, aydınlık bir yerde konumlandırmanız yeterli olacaktır. Sürekli olarak doğrudan güneş ışığı alan bir yerde, yaprakların yanmasına neden olacaktır. Bununla birlikte saksıyı sürekli olarak aydınlık bir alana koymayı unutmamalısınız.

Sulama

Venüs saçı bol miktarda su isteyen bitki türlerinden biridir. Toprağının daima nemli kaldığından emin olmalısınız. Normal şartlarda özellikle yaz aylarında her gün ya da gün aşırı olarak sulanması gerekir. Bununla birlikte aşırı sulama gibi bir sorunun oluşmamasına da dikkat etmelisiniz.

Sulama zamanının gelip gelmediğini anlamak için toprağı kontrol edebilirsiniz. Eğer toprağın üst kısmı hafifçe kuruduysa, sulama vakti gelmiştir. Aşırı sulama mantar hastalıklarının yanı sıra kök çürümelerine neden olabilir. Eğer sararmış ve solmuş yapraklar görürseniz, bu muhtemelen aşırı sulama yaptığınızın işareti olacaktır.

Gübreleme

Venüs saçı için gübreleme yapmak olmazsa olmaz değildir. Bununla birlikte birçok insan bitkilerinin daha güzel görünmesini sağlamak için gübreleme tercih edebilmektedir. Eğer gübreleme yapacaksanız, ayda bir kez yarı dozda sıvı gübre kullanabilirsiniz.

Kuruyan yaprakları düzenli olarak budamak da daha yoğun yaprak yapısına sahip olmanızı sağlayacaktır. Eğer yaprakların tamamı ölürse, dipten keserek bitkiyi yaşatmaya devam edebilirsiniz. Nemli bir ortamda bu bitki kökten yeni yapraklar çıkarmaya başlayacaktır.

Venüs saçı yaprakları
Venüs saçı yaprakları

Venüs Saçı Nasıl Çoğaltılır?

Venüs saçı, çiçeksiz bitkilerden biridir. Bu sebeple tohum vermezler. Bu bitkiyi çoğaltmak için iki farklı yöntem vardır. Bunlardan biri spor yoluyla diğeri ise kökten ayırma yoluyla çoğaltmadır. Bununla birlikte spor yoluyla bitkinin çoğaltılmasının hemen hemen mümkün değildir. Burada her ne kadar bu yöntemden bahsedecek olsak da, kökten ayırma yöntemini kullanmalısınız.

Kökten Ayırma Yoluyla

Kökten ayırma yöntemiyle çoğaltma yapmak için, bitkinizi saksıdan nazikçe çıkarmalısınız. Saksıdan çıkan bitkinin kök toplarını hafifçe ayırmalısınız. Bu noktada temiz bir bıçak kullanabilirsiniz. Ancak çok nazik olmayı unutmamalısınız. Kökleri ayırdıktan sonra, birkaç yaprağın ölmesini beklemelisiniz. Bunun ardından bitkileri saksılarına yerleştirebilir ve yukarıda anlattığımız düzende bakıma devam edebilirsiniz.

Yeni kökler için saksı seçimine de dikkat etmelisiniz. Saksılar çok büyük olmamalıdır. Kök topunun iki katı bir saksı gelişim için yeterli olacaktır.

Spor Yoluyla

Spor yoluyla çoğaltmak genellikle başarısız olan bir yöntemdir. Bu yöntemde bitkinin spor üretmeye hazır olması gerekir. Yaprak uçlarının altında küçük kahverengi noktalar görürseniz, bu yaprakları kesmeli ve iki kâğıdın arasına yerleştirmelisiniz. Yaklaşık bir haftanın ardından sporlar kâğıda düşmeye başlayacaktır.

Bu kağıtları küçük bir kapta, toprağın üzerine yaymalı ve üzerini streç filmle örtmelisiniz. Bu sayede sera etkisi yaratabilirsiniz. Ancak kabınızı doğrudan güneş ışığına maruz bırakmamalısınız. Toprağı düzenli olarak nemli tutmak oldukça önemlidir. Birkaç haftanın sonunda gametofitler ortaya çıkmaya başlayacaktır.

Venüs Saçı Zararlıları ve Hastalıkları

Venüs saçıyla ilgili olarak genel sorun bakımsızlıktır. Birçok bitkisever, bu bitkiye gerekli şartları sağlayamadığı için, öldüğünü görebilirsiniz. Bunun yanı sıra yeterince nem sağlanmadığı için kuruması da yaygın görülen sorunlardan biridir.

Eğer bahçenizde bir Venüs saçı yetiştiriyorsanız, sümüklü böcek ve salyangoz gibi hayvanlara karşı dikkatli olmalısınız. Bunları elle uzaklaştırmanız genel olarak yeterli olacaktır. Aynı zamanda yaprak bitleri de bu bitkiye zarar verebilir. Bitkileri yıkamanız, bu bitleri uzak tutacaktır.

Nem eksikliği nedeniyle strese giren bitkiler örümcek akarı ve unlu bitler gibi zararlıların saldırısına da uğrayabilir. Bu zararlıları tespit etmesi genellikle kolaydır. Eğer böylesi zararlılar tespit ederseniz, bitkiye yeterince nemli bir ortam sunduğunuzdan emin olmalısınız. Zararlıların etkilediği yaprakları keserek, bitkiden uzaklaştırabilirsiniz. Eğer tamamen istila etmişse kimyasal ilaçlara da başvurabilirsiniz.

0
Porsuk ağacı
Porsuk ağacı

ya da Türkçesiyle Porsukgiller, takımına ait olan bir bitki familyasıdır. Bu familyada altı farklı cins bulunmaktadır. İki cinsin soyu ise tükenmiştir.

Familyada bulunan altı cinsin içerisinde 30 bitki türü bulunmaktadır. Bu familyadaki türler iğne yapraklıdır.

Âlem:Plantae
Bölüm:Tracheophytes – Damarlı bitkiler
Grup:Gymnosperms – Açık Tohumlular
Sınıf:Pinopsida
Takım:Pinales
Familya:

Hakkında

Bu familyanın üyeleri bir ya da iki evciklidir. Bu familyanın üyeleri yaz-kış her dem yeşil olan ağaçlar ve çalılardır. Yaprakları iğnemsi bir yapıda olabileceği gibi sprial ya da çaprazvari olarak dizilidir. Alt yüzeyinde ise tek sotama bandı vardır.

Bu çok dallı ağaçlar ve çalılar, ilkbahar aylarının başında polen dökerler.

Porsuk ağacı meyvesi
Porsuk ağacı meyvesi
Porsuk ağacı yaprakları
Porsuk ağacı yaprakları

Kozalak

Erkek çiçekler, yapraklarda tekli, brahtenin koltuğunda ya da apikal sürgünlerin ucunda kümelenmiş olarak bulunabilir. Tohum taslağı tekdir ve çiçek ekseninin ucunda taşınmaktadır. Kotiledon ya da bilinen diğer bir ismiyle çenek sayısı ikidir. Epigeik olarak çimlenirler.

Dişi kozalaklar oldukça küçüktür. Tohumlar, sulu ve tatlı meyvenin kuşlar tarafından tüketilmesiyle birlikte dağıtılır. Kuşlar tarafından yenen sert tohumlar zarar görmeden dışkı yoluyla dağılmaktadır. Bu tohumlar, insanlar için oldukça zehirlidir.

Dağılım

familyasının türlerinin büyük bir bölümü tropikal bölgelerde yaşamaktadır. Kuşlar yoluyla dağıtılması bu familyanın dağılımda büyük bir avantaj sağlamıştır. Porsukgiller familyasının üyeleri kuşlar vasıtasıyla farklı bölgelere taşınabilmiş ve yaygınlaşmıştır.

Taksonomi

familyası geçmiş yıllarda Taxales takımı içerisinde yer alıyordu. Buna karşın yapılan DNA analizleri, bu ailenin Pinales takımıyla daha yakın bir genetik bağının bulunduğunu kanıtlamıştır. Yapılan çalışmaların sonucunda Taxaceae Pinales takımına dâhil edilmiştir.

Taxaceae familyasına ait altı farklı tür yaşamını devam ettirmektedir. Bu türler ise şu şekildedir; amantotaxus, austrotaxus, cephalotaxus, pseudotaxus, taxus, torreya.

0
Sciadopityaceae
Sciadopityaceae

takımına bağlı bir familya olan , yaşayan tek üyeye sahiptir. Japonya'ya özgün olan bu kozalaklı ağaç ailesinin hayatta olan tek üyesi Sciadopitys verticillata yani Japon şemsiye çamıdır.

Botanikçiler tarafından yapılan araştırmalara göre, fosil kayıtlarında birkaç farklı cinsi ortaya çıkarılmıştır. Bu cinslerin fosillerinin orta jura dönemine kadar uzandığı bilinmektedir.

Âlem:Plantae
Bölüm:Tracheophytes – Damarlı Bitkiler
Grup:Gymnosperm – Açık Tohumlular
Sınıf:Pinopsida
Takım:Pinales
Familya:

Hakkında

Bu ailenin üyesi olan Sciadopitys verticillata, ana vatanı olan Japonya'da 30 metreye kadar büyüyebilmektedir. Avrupa ise bu cins nadir olarak 15 metreden daha fazla büyümektedir. Bu cinsin üyelerinin silueti genel olarak piramidal ve düzenlidir. Genç ağaçlar çok yoğun bir yapıya sahipken, olgunlaştıkça dalların araları açılmaktadır.

familyasının tek üyesi olan Japon şemsiye çamının büyümesi çok yavaştır. 10 yaşından küçükken bu ağaçlar 3 ila 10 metre arasındadır. İğne yapraklı olan bu türün yaprakları 6 ila 13 santim arasındır. Yassı olan bu iğne yapraklar 3 ila 4 yıl boyunca ağaçta kalmaktadır.

Bu cinsin dişi kozalakları 2 yıl sonra ancak olgunlaşmaktadır. Ağacın kabukları ise kalın ve kahverengidir. Bahçelerde süs ağacı olarak yetiştirilen cüce türleri de bulunmaktadır.

Botanik

Kozalaklı bir bitki olan bu familyanın tek üyesi Nisan ayında çiçeklenmektedir. Her dem yeşil olmasıyla dikkat çeken bir görünüme sahiptir. Eksi 20 dereceye kadar dayanıklı olması nedeniyle soğuk yerlere de rahatlıkla adapte olabilirler.

Japonya ormanlarında Japon şemsiye çamı ağaçlarını sık sık görmek mümkündür. Genel olarak doğal ortamında bulunmakla birlikte, istisnai olarak bahçelerde süs ağacı olarak da görülebilmektedir. Süs olarak kullanılan bu bitkiler pichola adı verilen türlerdir.

0
Podocarpus
Podocarpus

takımına ait olan , Güney Yarımkürenin sıcak bölgelerinde yetişen bitki türlerini içermektedir. Bu familyanın bir üyesi olan ve 105 tane türü olan Podocarpus cinsinin bazı üyeleri Türkiye'nin kıyı şehirlerindeki parklarda yetişebilmektedir.

Moleküler kalıntılar bu familyanın ile kardeş olduğunu göstermiştir. Geç permiyen döneminde ve ayrılarak ayrı familyalar oluşturmuştur.

Âlem:Plantae
Bölüm:Tracheophyta – Damarlı Bitkiler
Grup:Gymnosperm – Açık Tohumlular
Sınıf:Pinopsida
Takım:Pinales
Familya:

Hakkında

Bu familyanın üyesi olan türler her dem yeşildir. Hem yaz hem kış aylarında yapraklarını dökmeyen bu ağaç ve ağaççıklar, benzersiz yapıdaki kozalaklarıyla ayırt edilebilir özelliktedir. Bu familyanın üyelerinin yaprakları genel olarak pul ya da iğne şeklindedir. Bazı türlerde ise oval ve rozet biçimli yapraklarla karşılaşabilirsiniz.

Familyanın üyesi olan bitkilerdeki erkek çiçekler, sürgünlerin uçlarında bulunmaktadır. Çiçeği erkek üreme organında iki polen kesesi bulunmaktadır. Dişi çiçeklerin ise bir, iki ya da üç tanesi bir arada bulunmaktadır. Dişi organın içerisinde bulunan her karpel tek bir tohum taslağı yani ovül barındırır.

Bu ailenin üyeleri olan türlerin tohumları bir ya da iki çeneklidir. Kotiledon olarak da bilinen bu çenek, tohumun embriyosunda bulunan tohum yaprağıdır. Bu familyada bulunan türler monoik ya da dioik olabilmektedir.

Taksonomi

, büyük çeşitlilik gösteren familyalardan biridir. Hem morfolojik hem de ekolojik olarak ciddi bir çeşitliliği bulunan bu familya çoğunlukla Güney Yarımküre'de bulunmaktadır. Genetik açıdan bu familyanın çeşitliğinin büyük bir bölümü Yeni Zelanda, Tazmanya ve Yeni Kaledonya'da bulunmaktadır.

Podocarpaceae familyasının en geniş türe sahip cinsi Podocarpus'tur. Podocarpus'un bilinen 105 farklı türü vardır. Bu sayının tartışmalı olduğunu ve 82 ila 105 arasında farklı verilerin bulunduğunu da belirtmek gerekir. Podocarpus esas olarak Endonezya'nın adalarında ve Güney Amerika'da bulunmaktadır. Bununla birlikte ülkemizin kıyı şeridindeki şehirlerin parklarında da süs bitkisi olarak kullanılmaktadır. Podocarpaceae familyasının hiçbir üyesi Türkiye'de doğal olarak yetişmemektedir.

Süperkıta olan Gondwana'nın parçalanmasıyla birlikte bu familyanın türleştiği düşünülmektedir.

Cins Listesi

Podocarpaceae familyasına ait olan cinslerin en çok bilinenleri ve yaygın bir dağılıma sahip olanları şu şekildedir;

  • Acmoyle
  • Afrokarpus
  • Dakrikarpus
  • Dakridyum
  • Falcatifolium
  • Halokarp
  • Lagarostrobolar
  • Lepidothamnus
  • Manogo
  • Nageia
  • Parazitaksus
  • Pherosphaera
  • Podocarpus
  • Prumpnopiler
  • Retrophyllum
  • Saxegothaea
  • Sundacarpus

0
Cupressaceae ailesinden Thuja ağaçları
Cupressaceae ailesinden Thuja ağaçları

yani servigiller ailesi, takımından dünya çapında dağılımı olan kozalaklı ağaç türlerini içeren bitki familyasıdır. Bu familyada yaklaşık olarak 130 ila140 arasında tür olduğu bilinmektedir. Bu ailedeki olgun ağaçların kabukları genel olarak kırmızı-kahverengi ya da kırmızı bir renk tonuna sahiptir. Dikey şeritler halinde pul pul dökülen ve soyulan gövdeleri vardır. Buna karşın ailenin bazı türlerinde pürüzsüz bir yapıyla da karşılaşabilirsiniz.

Âlem:Plantea
Bölüm:Tracheophtya – Damarlı Bitkiler
Grup:Gymnosperm – Açık Tohumlular
Sınıf:Pinopsida
Takım:Pinales
Familya:

Hakkında

Bu ailenin üyelerinde tozlaşma kış sonlarında ve ilkbahar başlarında meydana gelmektedir. Buna karşın ailenin üyesi olan ardıç cinsinin bazı türlerinde sonbahar aylarında tozlaşma yaşanabilmektedir. Tohumlarının olgunlaşması ise yaz sonu ve sonbahar aylarının başını bulmaktadır.

Servigiller ailesinde birçok tür orman yangınlarına karşı adapte olmuştur. Bu türlerin tohumları kozalaklar içerisinde yıllar boyunca kapalı kalırlar. Yeterli sıcaklığa maruz kaldıktan sonra açılan kozalaklar, yanmış ormanlarda servi ailesi üyelerinin hızla çoğalmasını sağlar. Bu sebeple yangın ihtimalinin yüksek olduğu ormanlarda bu ailenin birçok üyesini görebilirsiniz.

Bu familyada yer alan cinslerin çoğu monotipiktir özelliklere sahiptir. Türlerin bir kısmı ise ayrık ya da reliktal dağılımlar göstermektedir. Her ne kadar dünya çapında yaygın bir dağılıma sahip olsalar da bu dağılım biçimi bütünlüklü değildir.

Ardıç (Juniperus) türü yalnızca ardıç kuşlarıyla dağıldığı için Kuzey Yarımküre içerisinde tür bakımından oldukça zengin bir dağılıma sahiptir. Oldukça tekdüze olmaları, genç fidelerin cinsini belirlemeyi zorlaştırmaktadır. Bu familyanın hiçbir üyesi kuzey ormanlarında hakimiyet sağlayamamıştır. Buna karşın yerel ve bölgesel olarak oldukça ciddi bir dağılıma sahiptir.

Incredible Ancient Redwood Forest
Sahil sekoyası
Phoenician Juniper
Ardıç kozalakları

Dağılım

familyasındaki bitkiler Antarktika hariç tüm kıtalara yayılmıştır. Gymnosperm yani açık tohumlu bitkiler arasında en yaygın olanı bu ailenin mensuplarıdır. Buna karşın ardıç dışındaki cinsler oldukça yerel ve bölgesel bir dağılım sahiptir. Birçok türün nesli tükenme tehlikesi altındadır. Reliktüel dağılım gösteren bu türün istisnası ise ardıç (Juniperus) cinsidir.

Bu ailede çeşitliliğin büyük bir kısmı Güney Yarımkürede yer almaktadır. Buna karşın en büyük cins olan ardıç, Kuzey Yarımkürenin ılıman bölgelerinde yetişmektedir.

Alt Aileler

familyası genetik ve morfolojik özelliklerine bakılarak toplamda yedi farklı alt familyaya ayrılmıştır. Bu alt aileler şu şekildedir;

  • Cunninghamioideae
  • Taiwanioideae
  • Athrotaxidoideae
  • Sequoioideae
  • Taxodioideae
  • Callitroideae
  • Cupressoideae
Bald cypress tree foliage in autumn
Servi ağaçları

Morfoloji

Bu ailenin üyeleri bir evcikli ya da iki evciklidir. Ağaç ya da çalı formunda olabilirler. Küçük kozalakların uçlarında ya da yanal sürgünlerinde erkek oranı verimli olan çiçekleri vardır. Pullar genel olarak az sayıda ve yarı kalkan görünümündedir. Bu pullar 2 polen kesesini taşır.

Olgun ve dişi kozalaklar genel olarak kalkansıdır ve kalıcıdır. Düşmeyen bu kozalaklarda pullar karşılıklı olarak dizilmiştir. Bazı türlerde kozalaklarda güçlükle ayırt edilmektedir. Dişi kozalaklar genel olarak 1 ila 12 pullu, etli ya da odunsudur.

Kullanımı

Cupressaceae familyasına ait türlerin bir çoğu mantar çürümelerine ve termit gibi zararlılara karşı son derece dirençlidir. Bu sebeple toprağa temas etmesi gereken durumlarda yaygın olarak kullanılırlar. Çit yapımında ve ahşap ev yapımında bu ailenin üyelerine sıklıkla başvurulmaktadır.

Su sediri türü yaygın olarak kurşun kalem yapılmak için kullanılmaktadır. Aynı zamanda mobilya yapımında da bu ailenin üyelerine yaygın olarak başvurulmaktadır. Mazı (Thuja) türleri ise ev dış kaplaması ve çatı kiremitlerinde yaygın olarak kullanılan türdür.

Cupressaceae familyasından bazı türler, geleneksel olarak saygı görmektedir. Japon çamı (Cryptomeria japonica) Japonya'nın ulusal ağacıdır.

Sahil sekoyası gibi türler ise boyutları ve ihtişamları görünümleri dolayısıyla insanlar arasında saygın bir yere sahiptir.

Bu aileye mensup türlerin bahçıvanlıkta da önemli bir yeri vardır. Servi ve ardıç gibi yaprak dökmeyen ağaçlar, bahçelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Mavi, gri ya da sarı yaprakları olan onlarca tür yetiştirilerek, bahçelerde kullanılmaktadır. Yine sekoya dev sekoya gibi türleri popüler süs bitkileri arasında yer almaktadır.